TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu, 4 aylık çalışmanın ardından 323 sayfalık rapor hazırladı. Rapor, çocuk istismarıyla mücadelede denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, toplumsal farkındalığın artırılması, okul öncesinden itibaren müfredat zenginleştirilmesi gibi öneriler içeriyor. Ayrıca, daimi ‘Çocuk Hakları Komisyonu’ kurulması önerisi de raporda yer alıyor.
TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu’nca hazırlanan raporda, vakıf ya da dernek bünyesinde barınma hizmeti alan çocuklara sunulan hizmetlere ilişkin denetim mekanizmalarının güçlendirilmesine dikkat çekildi.TBMM’de 6 yaşındaki kız çocuğunun cinsel istismarının araştırılması ve çocuk istismarını önleyici tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan ‘Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu’nun raporu tamamlandı. 4 aylık çalışma sonucu 323 sayfalık rapor hazırlandı. Komisyon, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte çeşitli vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşlarından rapor ve görüş aldı. Türkiye İstatistik Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun çalışmalarından da yararlanıldı.
Raporda, 6 yaşından itibaren cinsel istismara maruz bırakıldığı gerekçesi ile adli ve idari soruşturması devam eden H.K.G. (25) olayına ilişkin süreçlere de yer verildi. H.K.G.’nin, devlet korumasındaki sürecine yer verilen raporda, 8 Aralık 2020 tarihinden itibaren başka bir şehirdeki kadın konukevinin sunduğu başta barınma hizmeti olmak üzere temel hizmetlerinden yararlandığı belirtildi. Travma mağduru olması göz önünde bulundurularak psikolojik iyilik halinin güçlendirilmesine yönelik pek çok kez kendisiyle mesleki görüşme gerçekleştirildiği, psikiyatri servisine yönlendirilerek tedavi programı uygulandığı ve psikolojik desteklerle sürekli desteklendiği, bu süreçte sağlık takiplerinin kaldığı kuruluş tarafından yapıldığı kaydedildi. H.K.G.’nin kadın konukevi hizmeti almaya başladıktan sonra psikolojik olarak rahatladığı ve kendisini iyi hissettiği belirtildi. H.K.G.’nin kendisini ekonomik olarak destekleyecek mekanizmalardan yoksun olması ve hiçbir gelirinin bulunmaması dikkate alınarak harçlık düzenlemesi yapıldığı, mesleki eğitim kurslarına ve kuruluş bünyesindeki atölyeye katıldığı, grup faaliyetleri ile kuruluş bünyesinde yapılan bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarına aktif katılım sağladığı ve iletişim ile iş birliğine açık davranışlar gösterdiği anlatıldı. Aşçılık sertifikası almaya hak kazandığı ve kuruluşla olan bağının güçlü olduğu anlaşıldığından psikolojisinin zarar görmemesi amacıyla kuruluşta kalmasına karar verildiği belirtildi.
Kaynak: DHA