Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’de düzenlenen mitinge katıldı ve İstanbul seçimleriyle ilgili konuştu.
İSTANBUL DHA – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’de düzenlenen mitinge katıldı.
“TEFECİ, TEFECİYE KURUŞ VERMEZ, KURUŞ”Erdoğan, “İçeri girerken sordum, ne kadar katılım dedim. Alandaki katılım 40 bin dediler. Tabii, yol güzergahında olanları buna dahil etmiyoruz. Onlarla beraber 50 binden aşağı değil. Fakat tabi yetmez. Sandıklarda başka rakam bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta sonu malum Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiğimiz o büyük mitinge katılarak bize güç verdiniz. Kılıçdaroğlu, şeref, namus sözü vermiş. Neden tutmadın diyorlar. Kardeşlerim, o bugüne kadar hangi sözü verip de tuttu? Onun kitabında böyle bir şey yok. Onun için Pazar günü çok önemli. Pazar günü, onlara haddini bildirmek benim milletimin en önemli görevi” dedi.
“GÜNLERDİR, TEHDİTLER, ŞANTAJLAR, HAKARETLER, KASETLER HAVADA UÇUŞUYOR”Erdoğan, “4 yıl önce ne dediler, her şey güzel olacak. İstanbul’un başına çöreklendiler. Şu 4 yılda, İstanbul’un başına çöreklenenler, İstanbul’a ne kazandırdılar? Yaptıkları bir şey var mı? Yok. Bu kadar yılda, bırakınız taş üstüne taş koymayı teslim aldıklarına bile sahip çıkamadılar. Şimdi aynı felaketi ülkenin tamamına yaşatmak istiyorlar. Ekrem efendi İstanbul’da görevini çok iyi yaptı şimdi onu Van’a gönderiyorlar. Oralarda teröristlerin el işaretlerini yapıyorlar karı koca beraber.Sen önce istanbul’daki görevini yap. İstanbul’u sel afeti alıp götürüyor, nerede İstanbul’un belediye başkanı Bodrum’da. Bunlar görev insanı değil. Bunlar sadece… Söylemeyeceğim. Bunlar kurdukları masanın etrafında dökülüyot. Öyle bir faşizm iklimi oluşturdular ki kendi içlerinde bile en küçük ayrılığa tahammül edemiyorlar. Masadaki hanımefendinin kumar masas diyerek oradan kalktığında başına gelenleri gördünüz değil mi? Bir önceki seçimde CHP’nin adayı olarak bizimle yarışan isme yapılanları gördünüz değil mi? Günlerdir, tehditler, şantajlar, hakaretler, kasetler havada uçuşuyor. Sonunda ne oldu? Adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Sonra ne oldu, tekrar gel dediler. Gel. Tekrar döndü geldi. Biliyorsunuz biz 2018 yılında bu kişiyle, yine bir cumhurbaşkanlığı yarışı yaptık. Ne oldu? Şimdi Muharrem Bey’e tekrar gel diyorlar, çağrı yapıyorlar. Muharrem Bey de elinin tersiyle bunları itti. Çünkü burada yapılan bazı kalleşlikler var. Onları tabi biz şimdi bilemiyoruz. Kalkıp maalesef çok sulu adeta şakalar yapar gibi masaya çağırıyorlar. Gerekli cevabı o da kendilerine verdi. Bu yarışta kendisiyle ilgili ne kaset, ne benzer başka bir iddia gündeme gelmedi. Ne zaman ki bu isim, Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip oldu. İşte o zaman bunların hepsi yaşandı” ifadelerini kullandı.
“Tek başına bu tablo bile. Ülkede kaset kumpaslarının gerisindeki silüeti göstermeye yeterlidir. İlla kaset şart değil. Başka numaralar da dönüyor. Bu numaraların arkasında kim var? Pensilvanya var. FETÖ’cülerin oyunu bu. Bu oyunu da şimdi Muharrem Bey’e oynadılar. Bunlara dersi biz, bu oyunu oynayanlara Türk demokrasisinde bunların yeri yoktur diyerek Pazar günü vermeye hazır mıyız? Ben sizlerden bunu bekliyorum. Siyaseti böylesine çirkinleştirenlerin ülkeye temiz yönetim vaadi kadar gülünç bir şey olabilir mi? Bunların geçmişi de kirli, bugünü de kirli. Ellerini değdikleri her yerde kirlenir. Bunlar desteği nereden alıyor Kandil’den. Taktiği nereden alıyor FETÖ’den, aferini nereden bekliyor, batıdaki tefecilerden. Kader ortağı olarak kendilerine koalisyon masasında topladıkları partileri seçtiklerini sanıyor. Ancak Bay Bay Kemal, kendine kader ortağı olarak terör örgütlerini ve onların iplerini ellerinde tutanları seçmiş. Bunların yerli ve milli hassasiyetleri olmadıklarını zaten biliyorduk. Bu derece gözlerini karartmalarını beklemiyorduk. Maalesef artık bu kadarı da olmaz dediğimiz ne varsa hepsini yaptılar. Sürekli değiştiğini söyleyen, geçmişini inkar eden Bay Bay Kemal ve kader ortakları artık gerçek yüzlerini gizleyemiyorlar. Günlerdir bazı kasetlerin nasıl montaj, nasıl uydurma, nasıl yapay zeka ürünü olduğunu anlatıp duruyorlar. Biz de bunların derdi ne, neyi saklıyorlar diye merak ediyorduk. Meğer kendi arkadaşlarına kurdukları kumpası anlatıyorlarmış. Kendi ortakları bir hanımefendiyi üç günde canından bezdirenlerin, eski adaylarını şantajla çekilmek zorunda bırakmalarına niçin şaşırıyoruz ki? Terör örgütleriyle böyle gizli saklı da değil, alenen ortaklık kuranların insanların haysiyet cellatlığına soyunmalarının neyine şaşırıyoruz ki? Ülkelerinin tüm milli değerlerini yabancılara peşkeş çekme sözü verenlerin bunun için her yolu kullanmalarının neyine şaşırıyoruz ki? Eskiler otu çek, köküne bak derler. Bay Bay Kemal’in kökü ne ki, bugün yaptıkları farklı olsun”
Kaynak: DHA