Kahire’deki Büyük Mısır Müzesi, 20 yıllık bir bekleyişin ardından kapılarını ziyaretçilere açıyor. Müze, 500.000 metrekarelik bir alanda, Kral Tutankhamun’un ‘lanetli’ altın maskesi ve lahdi dahil olmak üzere 100.000’den fazla eseri barındırıyor. Bu özellikle onu dünyanın antik Mısır’a adanmış en büyük müze yapıyor.
Dünyanın en değerli arkeolojik buluntularına ev sahipliği yapacak mega müze, yirmi yıldan fazla bir bekleyişin ardından nihayet ziyaretçilerine kapılarını açacak.
Kahire’deki Büyük Mısır Müzesi, Kral Tutankhamun’un “lanetli” ikonik altın maskesi ve lahdi dahil olmak üzere 100.000’den fazla esere ev sahipliği yapacak.
Müze etkileyici bir şekilde 500.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve bu da onu dünyada tek bir uygarlığa – antik Mısır’a – adanmış en büyük müze yapıyor.
Ziyaretçiler müzeye görkemli bir mermer kemerden geçerek girecek ve ardından 3200 yıl öncesine dayanan, etkileyici 83 tonluk II. Ramses heykeli tarafından karşılanacaklar.
Daha sonra, antik kralların ve tanrıların heykellerinin etkileyici bir sergisinin yanından geçerek büyük merdivenleri çıkacaklar.
Oradan sadece bir mil uzaklıktaki piramitlerin etkileyici manzarasını görecekler.
Müze, 3000 yıldan fazla bir zaman dilimine ait sanat eserlerini içeren on iki galeriye sahip.
Ziyaretçiler ayrıca Büyük Piramit’in yapımcısının annesi olan Kraliçe Hetepheres’in göz kamaştırıcı hazinelerini, mermer lahdi, mobilyaları ve mücevherlerinin yanı sıra Kral Khufu’nun muhteşem sedir ağacından yapılmış teknesini de görebilecekler.
Sitenin inşaatı 2005 yılında başladı, ancak 2011’deki Arap Baharı sırasında durdu.
Çalışmalar 2014’te yeniden başladı ve on yıl sonra müze nihayet açılıyor.
Proje 1,3 milyar dolara mal oldu, ancak dünyanın dört bir yanından turistleri çekerek Mısır ekonomisini canlandırması umut ediliyor.
Tutankhamun koleksiyonu şu anda Kahire’nin merkezindeki eski Mısır müzesinde bulunuyor, ancak Temmuz ayındaki açılış öncesinde taşınacak.
Tutankhamun’un bedeni, Luksor’daki Krallar Vadisi’ndeki mezarında kalacak.
Mezar, İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından yedi yıllık bir aramanın ardından 1922’de keşfedildi.
Tutankhamun’un mezarının keşfi, karanlık bir lanetle ilişkilendiriliyor.
Tutankhamun’un kalıntılarının ortaya çıkarılmasının ardından, keşif ekibiyle bağlantılı çeşitli kişiler gizemli koşullarda öldü.
Bunlar arasında, enfeksiyonlu bir sivrisinek ısırığından ölen, kazı ekibinin finansal destekçisi Lord Canarvon da vardı.
Firavunun kalıntılarını röntgenleyen Sir Archibald Douglas-Reid, gizemli bir hastalık sonucu hayatını kaybetti.
Carter’ın kendisi 1939’da, 64 yaşında Hodgkin Hastalığı’ndan öldü.
Geçen haftaya kadar Kral Tutankhamun’unkinden beri hiçbir kraliyet mezarı keşfedilmemişti, ta ki arkeologlar II. Thutmose’nin mezar yerini keşfedene kadar.
Kralın mumyalanmış kalıntıları iki yüzyıl önce bulunmuştu, ancak mezarı hiç bulunamamıştı.
Mezarın girişi ve ana geçidi ilk olarak 2022’de keşfedildi, ancak devam eden kazılar onu Firavun’a bağlayan kanıtlar buldu.
Firavun’un adıyla yazılmış vazo parçaları bulundu ve II. Thutmose “ölmüş kral” olarak tanımlandı.
Ayrıca, kralların mezarına yerleştirilen dini bir metnin bölümleri ile mavi boya ve sarı yıldızlar da bulundu.
Mısır Yüksek Antikalar Konseyi Genel Sekreteri Dr. Mohamed Ismail Khaled, bu keşfi “son yılların en önemli arkeolojik buluntularından biri” olarak tanımladı.
II. Thutmose, Mısır’ın 18. Hanedanlığı’nın dördüncü Firavunu’ydu ve yaklaşık MÖ 1493’ten MÖ 1479’a kadar hüküm sürdüğü düşünülüyor. 30 yaşında öldü.
II. Thutmose, güçlü bir kadın firavun olarak tarihe geçen Kraliçe Hatşepsut ile evliydi.
News
