Ailesine sorduğu tek soruyla haritadan yer seçip yaşadığı ili terk etti

18 yıl boyunca ikinci el bilgisayar ticareti yapan Burcu Bayülken, pandemi sonrası “Beton mu yiyeceğiz?” sorusuyla hayatını sorguladı. İstanbul’daki işini kapatıp haritadan rastgele seçtiği İznik’e yerleşti, mavi yemiş üretimine başladı. Geçim kaygısıyla başladığı bu yolculuk, onun için bir sığınağa dönüştü.

İkinci el bilgisayar alım satımıyla 18 yıl boyunca ticaret yapan Burcu Bayülken, pandemi sonrası aldığı radikal kararla hayatını kökten değiştirdi. İstanbul’daki işini kapatıp haritadan rastgele işaretlediği İznik’te mavi yemiş (yaban mersini) yetiştiriciliğine başlayan Bayülken, “Bir karış toprağımız yok. Böyle zamanlarda ne yiyeceğiz, beton mu?” diyerek kararının arkasındaki temel sorgulamayı anlattı.

2023 YILINDA İŞİNİ KAPATMA KARARI ALDI

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Burcu Bayülken, henüz üniversite yıllarında kabin memuru olarak başladığı kariyerine, daha sonra ikinci el bilgisayar ticaretiyle devam etti. 18 yıl boyunca kendi şirketini yöneten Bayülken, ekonomik koşulların küçük esnafı giderek daha fazla zorlaması nedeniyle 2023 yılında işini kapatma kararı aldı. Pandemi süreci, Bayülken’in yaşamındaki kırılma noktalarından biri oldu. 2020 yılında market raflarının boşalmasıyla yaşanan panik havası, onun doğaya ve üretime yönelmesine vesile oldu. Ailesine “Bir karış toprağımız yok, böyle bir durumda ne yiyeceğiz, beton mu?” sorusunu yönelten Bayülken, bu farkındalığın ardından İstanbul’a yakın bölgelerde arsa arayışına girdi.

HARİTADAN İZNİK’İ İŞARETLEDİ, ÜRETİME BAŞLADI

Milliyet’te yer alan habere göre; harita üzerinden İznik’i seçerek bölgeyi yerinde görmeye giden Burcu Bayülken, burada karşılaştığı mavi yemiş tarlalarından etkilenerek yatırım yapma kararı aldı. Bölgenin ekolojik koşullarına uygun ürünleri tercih etmenin önemine değinen Bayülken, “Doğa ile savaşmaya gerek yoktu. Ne uygunsa onu tespit edip ekmek en doğrusudur” diyerek tercihini mavi yemişten yana kullandı. İstanbul’daki işini kapatmanın kolay olmadığını vurgulayan Bayülken, “18 yıldır kendi işimin patronuyum, çalışanlarımla aile gibiyiz. Bırakması kolay değildi ama her şeyin bir vadesi var. Vadesi dolmuş bir şeyi sürdürmek, maddi ve manevi anlamda çok daha pahalıya mal olacaktı” dedi.

“BAHÇEM, ACİL İMDAT ÇEKİCİM OLDU”

Yeni yaşamının ona manevi destek sağladığını dile getiren Bayülken, “Hayatımda bir değişim yaşanırken bu bahçe bana dayanak oldu. Sığınağım, kaçış noktam, acil imdat çekicim gibiydi” ifadelerini kullandı. Ancak yaban mersini üretiminin kolay olmadığının da altını çizdi. Bitkinin kök gelişiminin çok hassas olduğunu, setleme ve drenaj sistemlerinin önemini vurgulayan Bayülken, “Yüzeysel ve kılcal kökleri olduğu için yabani otla mücadele elle yapılmak zorunda. Hâlâ en çok zorlandığım konu bu” dedi.

Burcu Bayülken’in hikayesi, modern hayatın karmaşasında doğaya dönüşün mümkünlüğünü ve kendi hayatını yeniden inşa etme cesaretini gözler önüne seriyor.

Kaynak: Haberler.com