Mustafa Şentop’tan Makedonya’daki üniversite iddialarına sert yanıt

Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “sahte diploma” skandalıyla gündeme gelen ve şahsına ait olduğu öne sürülen Makedonya’daki Uluslararası Balkan Üniversitesi ile ilgili iddiaları çok sert bir dille yalanladı. Şentop, “Üniversitenin sahibi olduğum iftirası ise tamamen kötü niyetli bir uydurmadır, apaçık bir yalandır. Bu hususun, üniversitenin kayıtlarından öğrenilmesi de mümkündür” dedi.

2008-2010 yılları arasında Üsküp Büyükelçiliği yapan Hakan Okçal, Kuzey Makedonya’da bulunan ve eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop’la ilişkilendirilen Balkan Üniversitesi’nin usulsüz bir şekilde Türk öğrencilere diploma vermek için YÖK tarafından denklik getirildiğini öne sürmüştü. Mustafa Şentop ise “sahte diploma” skandalıyla gündeme gelen ve şahsına ait olduğu öne sürülen Balkan Üniversitesi ile ilgili iddialara çok sert bir dille yanıt vererek yalanladı.

“KÜLLİYEN YALAN VE İFTİRA”

İddiaları yalanlayan Şentop açıklamasında, “Makedonya, Üsküp’te bulunan Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin şahsıma ait olduğuna yönelik iddialar külliyen yalandır. Ne şimdi, ne daha önce ne de herhangi bir zamanda Uluslararası Balkan Üniversitesi ile hiç bir doğrudan veya dolaylı, resmi, organik bağım olmamıştır. Üniversitenin sahibi olduğum iftirası ise tamamen kötü niyetli bir uydurmadır, apaçık bir yalandır. Bu hususun, üniversitenin kayıtlarından öğrenilmesi de mümkündür ve kolaydır.” ifadelerini kullandı.

“ÜNİVERSİTEDE HİÇBİR GÖREVİM VE YÖNETİCİLİĞİM OLMADI”

Şentop açıklamasının devamında şunları söyledi: “Esasen, Uluslararası Balkan Üniversitesi 26 Mart 2006 tarihinde Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Türkiye ve Kuzey Makedonya’dan hayırseverlerin kurduğu ve Üsküp Vakfı’nın sahipliğinde eğitim veren bir üniversitedir. Türkiye ve Makedonya hukuk sistemlerine göre kurulmuş bir vakıf kurumudur. Dolayısıyla üniversite için herhangi bir veya birden fazla kişinin sahipliği söz konusu değildir.

Bulunduğum bütün görevlerim sırasında ve halen, Türkiye’nin bütün dünyada olduğu gibi, Balkanlardaki kurum ve kuruluşlarına destek vermek için her zaman elimden gelen gayreti gösterdim. Benim gibi bir çok devlet yetkilisinin de aynı şekilde hareket ettiğini görebilmek zor değildir.

Aile köklerimiz hasebiyle, Rumeli coğrafyasında bulunan Türk kurumlarını ayrıca desteklemeye çalıştım.

Bunun dışında Uluslararası Balkan Üniversitesi’nde ve kurucu vakfında hiçbir görevim, yöneticiliğim söz konusu olmamıştır.

“HER DÖNEM YÜZDE 70 DEVAM ZORUNLULUĞU BULUNMAKTADIR”

Kuzey Makedonya’daki diğer üniversiteler gibi Uluslararası Balkan Üniversitesi’nden mezun öğrencilerin Türkiye’de diplomalarının geçerli kabul edilebilmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Denklik için gerekli şartların başında ise üniversitenin bulunduğu ülkede “Kalış Süresi” gelmektedir; Yani, öğrenim süresince yurt dışında fiilen bulunma şartı aranmaktadır ve bu husus, yurt dışı giriş çıkış kayıtlarıyla tespit edilmektedir. Her bir akademik dönemde en az yüzde 70 oranında devam zorunluluğu bulunmaktadır.

Üniversitenin hukuk fakültesiyle ilgili iddialar ise akla ziyan, üniversiteler hakkında sıfır bilgi seviyesinde kişilere hitap eden iddialardır.

“YÜRÜTÜLEN SÜREÇLER ÇOK AÇIKTIR”

Makedonya dahil, Türkiye dışında yabancı bir üniversitenin hukuk fakültesinden mezun olan bir öğrencinin Türkiye’de hukuk diplomasını kullanarak mesleki faaliyet yürütebilmesi için Türk üniversitelerinde yaklaşık 2 yıl süren bir program dahilinde Türk hukuk sistemini kapsayan fark derslerini vermesi mecburidir; YÖK mevzuatına ve ilgili üniversitelerin akademik zorunluluklarına göre yürütülen bu süreçler çok açıktır.

Tekrar tekrar gündeme getirilen iddiaların gerçeklikle bir ilgisinin bulunmadığı, Türkiye’de hakimlik veya savcılık sınavlarını kazanan adaylar arasında Makedonya’da hukuk öğretimi veren herhangi bir üniversiteden mezun hiç kimsenin bulunmadığı yönünde Adalet Bakanlığı’ndan teyit edilebilir.

“AKSİ İDDİASINA DELİL GÖSTEREBİLECEKLERE HODRİ MEYDAN”

İşin aslını öğrenmek basit bir araştırma ile mümkün iken yalan ve iftira yoluyla iş görmeye ve ismimizi algı operasyonlarına malzeme yapmaya çalışanlar hakkında hukuki ve cezai yargı süreçleri işletilmektedir. Bu iftirayı daha önce dile getirenler hakkında ise başlattığımız ceza yargılaması süreci devam etmektedir.

Bir iddiayı dile getirenlerin, bunu ispat etmeleri gerekirken, aslında mevcut olmayan bir durumun olmadığının ispatı külfeti ile karşı karşıyayız.

Buna rağmen, buradaki beyanlarımın aksini iddia edecek ve iddiasına bir delil gösterebileceklere de hodri meydan diyorum. Aksi halde, ispatı sadedinde bir delil ibraz edemedikleri iddiaları ortaya atanların ahlaksız bir müfteri oldukları muhakkaktır.”

Kaynak: Haberler.com