Haberler.com canlı yayınında ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ve terör örgütü PKK’nın silah bırakma kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı problemin sadece terör problemi olmadığını ve PKK tarafından körüklenen etnik bölücülüğün en büyük problemlerden biri olduğunu söyledi.
Haberler.com canlı yayınında Melis Yaşar’ın konuğu olan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, siyasette öne çıkan gelişmelere ve güncel tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Yayının bir bölümünde ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ve terör örgütü PKK’nın silah bırakma kararına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uysal, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı problemin sadece terör problemi olmadığını ve PKK tarafından körüklenen etnik bölücülüğün en büyük problemlerden biri olduğunu söyledi.
“Birinci açılım süreci gibi bu İmralı süreci adına ne dersek diyelim, bu sürecin de yürütülüş biçimine, gerekçelerine, ortaya konuluş biçimlerine doğru bir üsulla yapılmadığı ve topyekûn itirazımız var Demokrat Parti olarak. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı problem sadece terör problemi değildir. Terörü araç yapmış, aparat haline getirmiş, kendi fikrini milyonların zihnine kazımak için bir baskı aracı olarak kullanan karşımızda bir PKK, etnik bölücü PKK terör örgütü var. Problem etnik bölücülük.
Bugün uluslararası alanda terör örgütü damgasını yemiş, PKK ismiyle artık örgütün hareket sahasının çok sınırlı olduğunu görüyoruz. Göstermelik 30 kişinin silah bırakması da kendini feshettiği manasına gelmez. PEJAK’tan KCK’ya, PYD’ye ki yakınlarda teşekkür etmek lazım, inkar ediyorlardı. En azından Amerikan Büyükelçisi açık açık ifşa etti. ‘PKK eşittir PYD’ dedi yani.
Şimdi bu hali ortadayken bunlar silah bırakmadan Türkiye’de bir PKK’nın silah bıraktığı düşüncesi ortaya çıkmadı. Bizim temel itirazımız, Türkiye’de devlet-birey ilişkilerini tarif ederken bu ilişkinin temeli vatandaşlık hukuku. Devletin, vatandaşın kendi kimliğini nasıl tarif ettiğine, dayatmasına hakkı yoktur. Kendi siyasi tercihlerinin üzerinde gölge düşürmeye hakkı yoktur.
Doğu Güneydoğu’da dahil olmak üzere, Kürt kökenli vatandaşlarımız ki bu tabiri kullanmayı bile çok sevmem. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bunu kendi dünyasında kendisi nasıl tarif etti, onun meselesi. Burada insanlarımızın tek temsilcisi PKK’nın getiriliyor olması. PKK’nın etnik bölücü siyasetin manyetiğine itmekle. PKK bu mücadeleyi verdi ki siz bu haklara kavuşuyorsunuz gibi bir algı yaratacak usul içerisinde yürütülen bu sürecin hayır doğurmayacağını düşünüyoruz.
Bugün Türkiye’de Türk milletinin birliğinin beraberliğinin teminatı vatandaşlık hukukudur, laiklik prensibidir ve hukuk devleti prensibidir. Bunları zedelerseniz kompartımanları ayırarak, bugün iki tane çökmüş ülkeye komşuyuz, Irak ve Suriye. Irak’ta ve Suriye’de hala Esad rejimi yıkılmış olmasına rağmen, işte Saddam rejimi yıkılmış olmasına rağmen Türkiye’nin de içinde bulunduğu işte batır Avrupa tarzı demokrasilerde olduğu gibi eşit vatandaşlık hukukunu bu ülkelerde kurma şansınız yok. Ait olduğunuz etnik ve mezhebi aidiyetiniz kadar hak ve hukuka sahipsiniz.
Türkiye bunun ötesinde sadece Cumhuriyet’te değil Osmanlı’dan itibaren adı Tanzimat’la konmuş ama 1856 ıslahat fermanıyla beraber biz eşit vatandaşlık hukukunu kurmuşuz. Zedelemeye kimsenin hakkı yok. Bu ülkede eksik yanlarımız vardır, eksik işleyişler, yanlışlar vardır ama bugün bu ülkede sistematik olarak devletin dışlayıcılığı vardır. Kime karşı? İktidardaki partinin dışındaki olan insanlara karşı dışlayıcılığı vardır.
Diploma fabrikasında dönmüş üniversite sistemini eleştirmek başka, şu rezillikler bambaşka. Türkiye’de sistem çökmüş, fırsat eşitliği çökmüş, hukuk çökmüş. Türkiye’de devletin sunması gereken en aslı üç fonksiyonu adalet, eğitim, sağlık. Sosyoekonomik gücünüze, siyasi ilişkilerinize göre vatandaş tahsil eder hale gelmiş. Dağıt gelir gruplarına, vatandaşın kendi hakkını arayabileceği mekanizmaları yok.
Bütün buralardan bakınca biz çok temel bir şekilde PKK’yı bu meselenin muhatabı yapmak hiçbir nedamet getirmemiş. Bunca katlettiği askerimiz, polisimiz, Necmettin Öğretmen’den Neşe Altenlere, öğretmenlerimiz, Ay Yüce Öğretmenimiz, Aybük Öğretmenimiz, isimli isimsiz pek çok kahramanımız, bölge içinde yaşayan insanlarımız, PKK’nın kendi içinde katlettiği insanlar.
Bugün Cumartesi anneleri Galatasaray Meydanı’nda hakkını arıyor. PKK’nın kendi içinde katlettiği insanların aileleri haklarını bile çıkıp sokaklarda ifade edemez halde. Niye? Ensesinde terör örgütünün silahı var. Lider kadrosundan, PKK’nın kurucu kadrosundan tutalım. Mehmet Şener’lerden, Saima Aşkın’lara, Çetin Güngör’lere. PKK şiddetini protesto ettiği için solun bir başka versiyonu Tanar Akçam’ların temsil ettiği versiyon, Kürşat Timiroğulları’na Almanya’da, Stockholm’de cinayetler işlemiştir.
Şimdi Türkiye’de bir vatandaş bir cinayet işlese müebbet hapis vereceksiniz. On binlerce insanın kanına girmişi devlet karşısına alıyor. Gel bir konuşalım. Bir terör örgütünün lideri devletin elindeyken bunu siyaseten kullanmaz mı? Kullanır onu istihbarat. Kullanacağı yerde, alacağı bilgilerle. Bütün bunları kullanır.
Biz Demokrat Parti olarak komisyonda yer aldık. Bütün bu şehirlerimiz. Şimdi DEM Parti Genel Başkan Tuncer Bakıran bu süreçte kanımıza dokunan açıklamalardan birisidir. Korucularımızla ilgili onlar nasıl olsa elinde tüfek tutmaya alışıktır. Tüfek yerine şimdi köy çobanı olurlar, hayatlarını devam ettirirler.
Orada Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletinin yanında bulunmuş bölgede yaşayan insanlarımızdan, siyasetçilerden, sade vatandaşına varıncaya kadar, onları sahipsiz bıraktığınızda, terör örgütü psikolojik üstünlüğü ele aldığında, şöyle bir romantizm var kimi siyasetçilerimizle, iktidarda, silahın gölgesi kaçarsa bir demokratik çoğulculuk, öyle bir durumun olabilme imkanı yok.
Bugün PKK’nın zaten dağda çok sınırlı bir varlığı var. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarından bugünkü bakana varıncaya kadar açıklamaları zaten son 10 yılda Suriye kriziyle beraber, Suriye iç savaşıyla beraber bütün stratejik odaklanmasını Suriye’ye yöneltti.
Çünkü hiç ummadığı bir anda Birleşik Devletler Amerika’nın şemsiyesi altında her yıl Pentagon bütçesinden yüzlerce milyon dolar hem nakdi yardım hem binlerce tır silah yardımıyla beraber orada Batılı güçlerin adeta bir özel güvenlik şirketine dönüşmüş PKK terör örgütü bir alanı ele geçirdi.
PKK Suriye’nin kuzeyinde ne kotarabiliyor, ne elde edebiliyor? Bu netleşmeden, bu sürecin somut yürüyebilme, kendini feshetti denilmesinin bir manası yok. KCK ortada dururken, diğer örgütlenmeler ortada dururken PKK’nın kendisini feshetmiş kabul edemeyiz. Örgütün içinde bir karışıklık yok. PKK terör örgütünün bunca yıl Türkiye’nin gündeminde olmasına rağmen Türkiye’de kamuoyuna, mahiyetini, hiyerarşisini, iç işleyişini çok farkında değiliz. Orası aslında bir PKK lideri, Öcalan’ın tarikatı.
Zaman zaman şöyle sorular olur. Hani PKK Öcalan’ı dinler mi, dinlemez mi? Ben öyle olduğu kanaatte değilim. Zaten 99 yılından itibaren de özellikle son yıllarda farklı farklı usül ve aracılarla terör örgütünü İmralı’dan yönetebilecek bir takım enstrümanları, iletişim ağlarına da sahip olduğunu, bir takım İmralı görüşmeleri diye ortalığa saçılmış, servis edilmiş, ifşa edilmiş, her ne olarak tanımlarsak tanımlayalım, o belgelerden de görebiliyoruz.
Bu sürecin Türk Milleti’nin birliğine, Türk Milleti’nin beraberliğine, Cumhuriyet’in temel değerlerine bir saldırıya dönüşme riski var. O nedenle bütün bu riske karşı biz o komisyonda Türk Milleti adına şehit olan askerimiz, polisimiz, sivil vatandaşlarımız, korucularımız adına velhasıl Türk Milleti adına orada bütün bu itirazlarımızı şiddetli bir şekilde yapmak için mücadelemizi veriyoruz. Neticede meclis zeminde kurulmuş ama hiçbir şekilde terör ve terörle mücadelenin müsamaha tereddütü kaldırmayacağı bilinci içerisindeyiz. Bütün bunları da muhataplarımız açık ve yürekli ifade ediyoruz.”
Kaynak: Haberler.com
İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde yol kenarındaki çayırlık alanda yangın çıkaran şahıs, alevlere müdahale etmek isteyen itfaiye…
Süper Lig'de Osimhen ve Icardi'nin yokluğunda skor yükünü üstlenen Barış Alper Yılmaz için ciddi teklifler…
Galatasaray'da gelecek sezonun kadrosunda düşünülmeyen Carlos Cuesta, Victor Nelsson ve Derrick Köhn ile yollar ayrılıyor.Süper…
Türkiye'nin İspanya ve İtalya ile derinleşen iş birliği Yunanistan'da endişeyle karşılandı. Yunan basını, TCG Anadolu'nun…
ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski arasındaki görüşmeye, Zelenski'nin kıyafetleri damga vurdu.…
Beyaz Saray'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi ağırlayan ABD Başkanı Trump, açıklamalarda bulundu. Trump, "Putin…
This website uses cookies.