Atlantik Okyanusu’nun ortasında dev bir kaya üzerinde yer alan Thridrangaviti Deniz Feneri, ulaşılması neredeyse imkansız konumuyla dünyanın en izole yapılarından biri. 1939’da yalnızca insan gücüyle inşa edilen bu küçük fener, bugün hala güneş enerjisiyle çalışıyor. Fırtınalarla çevrili tepeye ulaşmak ve feneri görmek isteyenlerin ise en ufak bir hatası dahi ölümle sonuçlanıyor.
Atlantik Okyanusu’nun hırçın dalgalarıyla çevrili İzlanda açıklarında, gözlerden uzak bir kaya kütlesinin tepesinde tek başına bir yapı duruyor: Thridrangaviti Deniz Feneri.
Yerel halkın “Thridrangar” diye andığı bu küçük yapı, deniz seviyesinden yaklaşık 40 metre yükseklikte, uçurumun kenarına adeta tutunarak ayakta kalıyor. İzlanda’nın güneybatı kıyısından yaklaşık 7 kilometre açıkta bulunan fener, dünyanın en ulaşılması güç noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Thridrangaviti’nin hikâyesi, 1938’de başlıyor. Modern hava taşımacılığı henüz yokken, bir grup İzlandalı dağcı ve işçi, fırtınalarla sarsılan kayalığa tırmanarak inşaata girişti. Tüm yapı malzemeleri elleriyle, halatlarla ve ilkel düzeneklerle zirveye taşındı. Bu zorlu süreç bir yıldan fazla sürdü ve 1939’da fener tamamlandığında, dönemin en dikkat çekici mühendislik başarılarından biri olarak tarihe geçti.
Fenerin bulunduğu kayalığa ne denizden yanaşmak ne de karadan ulaşmak mümkün. Ziyaret edebilmek için helikopterle iniş yapmak ya da tehlikeli bir tırmanış rotasını göze almak gerekiyor. En ufak bir hata, alt kısımdaki sivri kayalıklar nedeniyle ölümle sonuçlanabiliyor. Bu yüzden Thridrangaviti, yalnızca uzman dağcılar ve eğitimli pilotlar tarafından ziyaret edilebiliyor.
1950 yılında kayalığın tepesine küçük bir helikopter pisti eklendi, ancak bu bile fenerin yalnızlığını bozamadı 1990’da güneş enerjisi sistemiyle modernize edilen yapı, bugün hâlâ otomatik olarak çalışıyor. Beyaz beton gövdesi ve kırmızı çatısıyla dikkat çeken fener, hem dayanıklılığın hem de insan iradesinin sembolü haline gelmiş durumda.
“Thridrangaviti” adı, çevresindeki üç dev kayalığı simgeliyor. İzlandaca’da “Üç Kayalık Feneri” anlamına gelen bu isim, bölgenin sert doğa koşullarına rağmen barındırdığı güzelliği de yansıtıyor. Bugün bu olağanüstü yapı, doğa fotoğrafçılarının ve maceraperestlerin ilgisini çekse de, onu yakından görmek hâlâ hayati bir risk anlamına geliyor.
Thridrangaviti Deniz Feneri, sadece denizcilere yön gösteren bir yapı değil; aynı zamanda insan azminin doğaya karşı kazandığı nadir zaferlerden biri. Atlantik’in ortasında, rüzgârın ve dalgaların arasında parlayan bu küçük ışık, hâlâ “yalnız başına direnen mühendislik harikası” olarak anılıyor.
Kaynak: Haberler.com
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, liselerdeki öğrencilerin cuma namazını kılabilmelerine kolaylık sağlanabilmesi için ilçe milli…
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 9 yaşındaki erkek çocuk, sokaktaki merdivenden düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan çocuk,…
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Benim şahsi görüşüm, genel af düzenlemesi olmayacağını düşünüyorum. Şarta…
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in uçağı, ön camındaki çatlak nedeniyle İngiltere'deki bir havalimanına acil iniş…
Iğdır'da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen tören sırasında yaşanan bir olayı "Valiye şemsiye var,…
Çin'e geçtiğimiz hafta yüzde 100 ek gümrük vergisi getireceklerini açıklayan ABD Başkanı Donald Trump'tan piyasaları…
This website uses cookies.