Çin hükümeti nadir elementlerin ihracatı alanındaki kontrolünü sıkılaştırdı. İhracatındaki herhangi bir aksama, ABD ve Avrupa’nın savunmalarını güçlendirme planlarını etkileyecek. Yeni kurallara göre çip üretiminde kullanılan elementler de kısıtlamalarla karşılaşacak. Bu ileri teknoloji çipler; akıllı telefonlar, veri merkezleri ve diğer son teknoloji elektronik sistemler için çok önemli.
Çin hükümeti 9 Ekim’de yayımladığı bir bildiri ile nadir toprak elementlerinin ihracatı alanındaki kontrolünü sıkılaştırdı. ABD Başkanı Donald Trump ise bu hamleye Çin ürünlerine ek %100 gümrük vergisi açıklayarak yanıt verdi.
Karşılıklı hamleler, Çin ve ABD arasında teknoloji ve ticaret alanındaki rekabetin kızıştığı bir dönemde yapıldı. İki ülke liderinin önümüzdeki günlerdeki Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinde buluşması bekleniyor.
Uzmanlar, Çin’in açıkladığı yeni kuralların yaygın bir etkisi olacağı uyarısında bulunuyor. Nadir elementler yarı iletken üretiminden, elektrikli araçlara ve savunma imalatına kadar her alanda çok değerli. Ancak tabii ki şeytan ayrıntılarda gizli. Yeni kurallar yoruma açık ve ABD-Çin müzakerelerinde potansiyel bir pazarlık kozu olabilir.
Çin yeni yönetmelikle ihracat kontrol listesine beş orta ve ağır nadir element ekledi: Holmiyum, erbiyum, tulyum, evropiyum ve iterbiyum. Bu elementler; füze güdüm sistemleri, yüksek performanslı mıknatıslar ve ileri elektronik açısından kritik önemde.
Çin dünyanın orta ve ağır nadir elementlerinin %80’ini elinde tutuyor. Uzmanlar bu elementlerin ihracatındaki herhangi bir aksamanın, ABD ve Avrupa’nın savunmalarını güçlendirme planlarını etkileme potansiyeli olduğunu söylüyor.
Yeni kurallara göre 14nm ve altındaki mantık çiplerinin ve 256 katman ya da üzeri hafıza çiplerinin üretiminde kullanılan elementler katı kısıtlamalarla karşılaşacak. Bu ileri teknoloji çipler, yüksek performanslı akıllı telefonlar, veri merkezleri ve diğer son teknoloji elektronik sistemler için çok önemli.
Ayrıca, yabancı askeri kullanıcılara ve askeri alanda uygulanma potansiyeli olan projelere ihraç da genel olarak reddedilecek. Yeni kurallar sadece Çinli şirketler için değil, yabancı kişi ve kuruluşlar için de geçerli olacak.
Kurallarda iki büyük değişlik dikkat çekici: Eurasia Group’un jeoteknoloji bölümünün başı Xiaomeng Lu “Kısıtlamalar tam anlamıyla uygulanırsa; yarı iletken, elektronik, sanayi malzemeleri ve askeri donanım sektörlerine önemli bir etkisi olur. Dünya nadir elementlerin bulunması, çıkartılması ve üretimi anlamında büyük ölçüde Çin’e bağımlı. Büyük bir aksama tüm küresel tedarik zincirinde kaos yaratabilir” diyor.
İhracat izni alma sorumluluğu ihracatçılarda olacak ama Lu Foxconn ve Apple gibi şirketlerin Çin menşeili nadir element bulunan her bir ürün için ayrı ihracat izni alması gerekebilecek.
Çin Nisan 2024’te nadir elemetlere ihracat kısıtlamaları getirerek izin onay süreçlerini yavaşlatmıştı. Çin’in gümrük verileri nadir element ihracatının Eylül’de bir önceki aya göre %31 azaldığını ve Şubat’tan bu yanaki en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor.
Çin’in yeni duyurusu daha da ileri gidiyor. Nadir element madenciliği, rafinasyonu, metal eritmesi, manyetik malzemeler ya da geri dönüşümü alanlarındaki teknoloji ihracatı için özel izin şartı getiriyor. Uzmanlar bunun Çin’e küresel tedarik zincirinde önemli bir avantaj sağladığını söylüyor.
Çin yıllardır nadir elementler alanındaki uzmanlığını geliştiriyor. Şu anda sadece üretimi değil, üretim araçlarını, makinelerini ve bilgi birikimini de kontrol ediyor.
Birmingham Üniversitesi’nden kritik materyaller araştırmacısı Dr. Gavin Harper “Çin nadir element tedarik zincirinde giderek daha çekici bir güzergâh haline gelirken, Batı kollektif bir şekilde büyük bir uzmanlık ve kabiliyet kaybına uğradı. Bu durum da Çin’e kritik bir hakimiyet verdi” diyor.
Harper ayrıca, rekabetçi ve çeşitli tedarik zincirleri oluşturmanın hem maliyetli olacağını hem de çok uzun süreceğini vurguluyor; “Batı’nın bu teknolojileri kendi başına geliştiremeyeceğini söylemiyorum ama kabiliyetler, bilgi ve uzmanlık zamanla kaybedildiği için daha çok zaman alacak.”
Çin’in hamlesinin zamanlaması, ABD’nin yaptıklarıyla bağlantılı gibi görünüyor. ABD 30 Eylül’de gümrük kontrollerini ambargo listesindeki şirketlerin alt şirketlerine de yansıtıp “%50 kuralını” getirmişti. Bu kural, Washington’ın kara listesindeki Çinli şirketlerin %50’si veya daha fazlasına sahip olduğu şirketlerin de aynı gümrük kurallarına tabi olması anlamına geliyor.
Çin de benzer bir karşılık verip denetim listesinde yer alan herhangi bir ithalatçı ya da nihai kullanıcı şirkete ihracatı engelledi. Kuralın, ambargo listesindeki şirketlerin Amerikan teknolojisi elde etmelerini sağlayan yasal boşluğu kapatmayı amaçladığı söyleniyor.
Uzmanlar Çin’in bunu krizdeki yeni bir tırmanış olarak algıladığına ve nadir elementleri bir koz olarak kullanarak misillemede bulunmaya karar verdiğine inanıyor. Eurasia Group’tan Lu “ABD Ticaret Bakanlığı’nın %50 kuralına şaşırdılar ve Madrid’deki son turun hemen ardından Washington’ın ticaret görüşmelerine iyi niyetle katılmamasına karşı koymak istediler” diyor.
Lu “Ama belki de zarar veren etkisi baştaki beklentilerin ötesine geçti” diye de ekliyor.
Çin’in hamlesi aynı zamanda Trump ve Çin lideri Şi Jinping’in önümüzdeki günlerdeki APEC zirvesinde buluşması öncesinde geldi. Uzmanlar Pekin’in bunu bir pazarlık kozu olarak kullanabileceğini belirtiyor.
Çin’in yeni kuralları aşama aşama yürürlüğe giriyor. 9 Ekim’de, 8 Kasım’da ve 1 Aralık’ta. Bu da müzakereler için bir manevra alanı yaratıyor.
Bucknell Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Zhiqun Zhu “Zirve planlandığı gibi yapılırsa, iki taraf ta büyük ihtimalle pazarlık pozisyonunu güçlendirmek isteyecektir. Sonra her biri görüşmeyi bir başarı olarak sunmak için ödünler verebilir” diyor.
Çin Ticaret Bakanlığı da kuralların toptan bir yasak olmadığını özellikle vurguluyor. Bir bakanlık sözcüsü “Sivil kullanım için kurallara uygun ihracata onay verilecek. Şirketlerin kaygılanacak bir durumu yok” dedi. Zhu ayrıca, Çin’in önlemlerinin küresel ekonomiyi değil, ABD’yi ve Pekin’in “teknolojiyi elde tutma” tutumunu sürdüren Hollanda gibi ülkeleri hedef aldığı görüşünde.
Hollanda hükümeti 13 Ekim’de daha önce Çin’e ait Wingtech Teknoloji’nin sahibi olduğu çip üreticisi Nexperia’nın kontrolünü ele aldı. Zhu, Pekin’in buna çeşitli kısıtlamalarla karşılık verebileceğini söylüyor. En nihayetinde “sivil” ya da “askeri” kullanımın nasıl tanımlanacağı Çin’e bağlı.
Zhu’ya göre bu da Pekin’e jeopolitik koşullara göre kısıtlamaları gevşetme ya da sıkılaştırma esnekliği sağlıyor. Zhu “Washington yüksek teknoloji ihracatındaki kısıtlamaları gevşetirse, Pekin de nadir elementler üzerindeki kontrolünü esnetebilir. Bu da karşılıklı gerilimi azaltmaya doğru bir adım olur” diyor.
Kaynak: BBC
Bartın Devlet Hastanesi önünde oksijen tanklarının dolumu sırasında sızan gaz, korku filmlerini aratmayan görüntülere yol…
Basın İlan Kurumu'nda üst yönetim yeniden belirlendi. Emekliye ayrılan Cavit Erkılınç'ın yerine Abdulkadir Çay genel…
"Paramonut Oteli" soruşturmasında Cihan Ekşioğlu, Çağlar Şendil ve Sinan Görkem Gökçe tutuklandı. Şaban Kayıkçı hakkında…
İsrailli askerlerin Batı Şeria'nın El-Halil kentinde iki çocuğu yerde sürükleyerek darbettiği anlar kameralarca kaydedildi. Görgü…
İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim köprüleri, meme kanserinde farkındalığı artırmak amacıyla pembe renkle…
Lige üst üste 5 mağlubiyetle başlayan Gençlerbirliği'nde taraftarlar tarafından istifası talep edilen teknik direktör Hüseyin…
This website uses cookies.