Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Irak ve Suriye’deki görev süresinin 3 yıl uzatılmasına ilişkin tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
TBMM’de kabul edilen tezkere ile, TSK’nın Irak ve Suriye’deki görev süresi 3 yıl daha uzatıldı.
Lübnan tezkeresinin ardından TBMM Genel Kurulu, Irak ve Suriye tezkeresi ile ilgili de kararını verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Irak ve Suriye’deki görev süresini 3 yıl uzatmasını öngören Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla kabul edildi. AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri tezkereye kabul oyu verirken, CHP ve DEM Parti hayır oyu verdi.
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiğine dikkat çekilen tezkerede, “Diğer taraftan, Irak’ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye’de PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, terör örgütleri mevcudiyetini sürdürmekte ve ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Tezkerede, PKK/PYD-YPG’nin, Suriye merkezi yönetimine entegre olmaya yönelik adım atmayı ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi dolayısıyla reddettiği, ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesini de engellemeye çalıştığı belirtildi. Tezkerede, “Diğer taraftan, Suriye’de mevcut yönetimin beklenti ve gereksinimi doğrultusunda ülkenin terörle mücadele imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, sivillerin günlük yaşamlarını ve geri dönüşlerini olumsuz etkileyen mayınların temizlenmesi, ülkedeki kimyasal silahların yerlerinin tespiti ve imhası süreçlerinde de ulusal çabalara eşlik eden uluslararası çalışmaların desteklenmesi ihtiyacı bulunmaktadır” denildi.
Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya, istikrar ve güvenlik tesisi çabalarını sekteye uğratmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, Türkiye’nin milli güvenliğine tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklar doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması ve Suriye’deki istikrarın tesisine dair çabaların pekiştirilmesinin milli güvenlik açısından hayati önem arz ettiği vurgulandı.
Tezkerede, şunlar kaydedildi: “Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı Kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye’nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.
Bu mülahazalarla, Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye’nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler karşısında Türkiye’nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 2.10.2014 tarihli ve 1071 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile verilen ve son olarak 17.10.2023 tarihli ve 1395 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile uzatılan iznin süresinin 30 Ekim 2025 tarihinden itibaren 3 yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım.”
Bilecik'in Bozüyük ilçesinde, otomobiliyle seyir halindeyken kalp krizi geçiren Murat Tunçeli, önce başka bir otomobile…
İngiltere, Suriye'deki Heyet Tahrir Şam'ın yasaklı terör örgütleri listesinden çıkarıldığını ve bu kararın Suriye'deki yeni…
Nijerya'nın Niger eyaletinde bir akaryakıt tankeri devrildi. İnsanlar devrilen tankerin etrafından akaryakıt almaya çalışırken patlama…
ABD Başkanı Trump, Çin'e uygulanacak gümrük vergisini yüzde 100'den yüzde 155'e çıkardı. Trump, "1 Kasım…
Fransa'nın Paris kentindeki ünlü Louvre Müzesi'nde 19 Ekim'de gerçekleştirilen soygun sonrası çalınan mücevherlerin değeri 88…
Mersin'in Tarsus ilçesinde, tamir için sanayiye götürülen 5 araç kimliği belirsiz bir kişi tarafından ateşe…
This website uses cookies.