Kategoriler: Manşet Diğerleri

72 kişiye mezar olmuştu! İsias Otel davasında sanıkların tutuklanması talebine ret

Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan Grand İsias Otel'de 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin kamu görevlileri hakkındaki davada, mahkeme sanıkların tutuklanması talebini reddederek adli kontrollerinin devamına ve bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. Öte yandan, duruşmayı KKTC Başbakanı Ünal Üstel de takip etti.

6 Şubat depremlerinde Adıyaman'daki Grand İsias Otel'in yıkılması sonucu, aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı öğrenciler ve tur rehberlerinin de bulunduğu 72 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi yaralandı.

KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA DAVA

Otelin ilk yapım tarihi olan 1993 yılında ruhsatına onay veren dönemin Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Yusuf Gül, 2001 yılındaki ikinci yapı ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Yapı Kontrol Birimi'nde görevli daimi işçi Abdurrahman Karaaslan ve Ruhsat Büro'da görevli teknisyen Fazlı Karakuş hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açıldı.

DURUŞMAYI KKTC BAŞBAKANI ÜNAL ÜSTEL DE İZLEDİ

Davanın üçüncü duruşması, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya depremde yakınlarını kaybedenler, tutuksuz yargılanan kamu görevlileri ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı KKTC Başbakanı Ünal Üstel de takip etti.

"SANIKLAR TUTUKLANSIN" TALEBİ

Oğlunu kaybeden baba Mustafa Kalaycı, "Çocuklarımız enkaz altında kaldı, adalet de enkaz altında kalmasın" dedi. Kızını kaybeden baba Enver Karakaya da "Bugün mahkemeden ellerini kollarını sallayarak çıkmamalılar" ifadelerini kullandı. Otelin enkazında kızı Ecem ve eşi Bedriye'yi kaybeden Can Ahmet Yeniçeri ise "Kamu görevlilerinden şikayetçiyim. Adaletin tecelli etmesini istiyorum. Tutuklanmalarını ve olası kastla yargılanmalarını talep ediyorum" dedi. Müşteki avukatları, bilirkişi raporunda çelişkiler bulunduğunu belirterek yeni bir bilirkişi heyeti tarafından yeniden rapor hazırlanmasını talep etti. Ayrıca, kamu görevlilerinin tutuklanmasını istedi. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında yeni bir bilirkişi raporu talebinde bulunmadıklarını belirtti.

"BENİM GÖREV SÜREM BİTTİKTEN SONRA OTELE DÖNÜŞTÜRMÜŞLER"

Otelin 1993 yılındaki ilk yapım ruhsatına onay veren dönemin Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Yusuf Gül, savunmasında bilirkişi raporunu duruşmada öğrendiğini belirterek rapora katıldığını söyledi. Gül, bina ruhsatına onay verdiğini ancak görev süresinin bitmesinin ardından yapının otele dönüştürüldüğünü ifade ederek, bu süreçte kendisinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını savundu.

Dönemin Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, bilirkişi raporunda eksik ve hatalar bulunduğunu belirterek, "Bilirkişi raporu, bizim savunmalarımız alınmadan hazırlanmış. Değerlendirmelerine katılmıyorum, rapora ilişkin savunma ve görüşlerimi yazılı olarak sunacağım" dedi. Balcı, 2006 yılında binada çok sayıda tadilat yapıldığını ve kaçak kat eklendiğini belirterek, "O dönem sorumluları yargılanmıyor, biz yargılanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, bilirkişi raporuna itiraz etti. Binanın üç aşamada inşa edildiğini belirten Bulut, "İlk aşama 1993 yılında yapılmış, o dönemde görevde değildim. 2001 yılından sonra belediyede görev aldım, işlemler üç imzayla yürütülüyordu. Ben de başkan yardımcısı olarak imzaladım. Bu sadece o döneme yönelik bir uygulamaydı. Amaç, evrakların düzgün tutulmasını sağlamaktı. 2004'te itfaiyede görevliydim, 2005'te emekli oldum. O süreden sonrasını bilmiyorum" diye konuştu.

"SADECE ŞEFTEN GELEN DOSYAYI MATBU FORMA GEÇİRİYORDUM"

Yapı Kontrol Birimi'nde görevli daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, bilirkişi raporunu okuduğunu belirterek, dosyanın içeriği hakkında bilgi sahibi olmasının mümkün olmadığını söyledi. Karaaslan, "Ben sadece şeften gelen dosyayı matbu forma geçiriyordum, görevim bu işle sınırlıydı" dedi.

Ruhsat Büro'da görevli teknisyen Fazlı Karakuş ise "Ben yapı kullanım formunu doldurup yetkiliye teslim ediyordum, imzam da bu yöndedir" ifadelerini kullandı.

2001 yılındaki ikinci yapı ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, bilirkişi raporuna katılmadığını belirterek, rapora ilişkin yazılı görüş bildireceğini söyledi. Alkayış, sorulara ise yazılı görüşünde cevap vereceğini ifade etti.

KAMU GÖREVLİSİ SANIKLARIN TUTUKLANMASI TALEBİNE RET

Cumhuriyet savcısı, mütalaasında adli kontrol tedbirlerinin devamını talep ederken, tutuklama talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme, sanıkların tutuklanması talebini reddederek adli kontrollerinin devamına ve bilirkişi raporuna karşı itirazların sunulması için 1 aylık süre verilmesine karar verdi. Duruşmayı 19 Ocak 2026 tarihine erteledi.

"BİLİRKİŞİ KONUSUNDA MAHKEMENİN HANGİ YOL İLE İLERLEYECEĞİ BÜYÜK ÖLÇÜDE NETLEŞMİŞ OLACAK"

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve aileler duruşma sonrası açıklama yaptı. Esendağlı, şöyle konuştu: "Arkadaşlar, aslında bugün üçüncü celsesi yapılan bu duruşma önemli bir gündü. 10 gün önce dosyaya giren bilirkişi raporu üzerine tarafların karşılıklı olarak diyecekleri mahkemeye izah edildi. Bu bilirkişi raporunun içerisinde, şu ana kadar iddianame üzerinden ve sözlü beyanlar üzerinden sanıklara atfedilen suçlamaların somut delilleri yer almakta. Yani, kullandıkları yetkiler bakımından o dönemin yetkili makamı olan Adıyaman Belediyesi İmar Şubesi'nde, bu binanın otel olarak işletilmesine dair geçen süreçte kullandıkları yetkiler çerçevesinde yargılanmakta olan kamu görevlilerinin faaliyetlerinin hukuka aykırı ve suç teşkil eden fiillerine ilişkin belgeler dosyaya girmiş durumda.

Bugün itibarıyla mahkeme, sanıklar hakkında yapılan tutuklama taleplerini kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi olmaması gerekçesiyle reddetti ve adli kontrol taleplerinin devamına karar verdi. Dava, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. O tarihe kadar taraflar, bilirkişi raporuna ilişkin yazılı taleplerini ve iddialarını ortaya koyacak. Bu bir aylık sürenin sonunda mahkeme, başka bir bilirkişi heyetinden ek rapor alıp almayacağına karar verecek. Dolayısıyla diğer duruşmaya geldiğimizde, bilirkişi konusunda mahkemenin hangi yol ile ilerleyeceği büyük ölçüde netleşmiş olacak. Bu da davayı son aşamaya taşıyacak."

"BU KADAR DELİLİN IŞIĞINDA SANIKLAR MAHKEME SALONUNDAN YÜZLERİ GÜLEREK AYRILDILAR"

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya ise şunları kaydetti: "Hiçbir şey değişmedi. Birinci ceza davasında yaşadıklarımızı, bu savcıyla ve bu hakim heyetiyle de aynı şekilde yaşıyoruz. Bu kadar delilin ışığında, bugün mahkemede sunulan her detay sonucunda tutukluluk verilmesi gerekirken, adli kontrole devam kararı verildi. Bu kadar delilin ışığında sanıklar mahkeme salonundan yüzleri gülerek ayrıldılar.

Bizim içimizdeki acı ve öfkeyi hiçe sayan insan müsveddelerinden bahsediyoruz. Bu insanlar birer katil. Bizim çocuklarımız yanımızda olmadan biz evimize geri dönüyoruz. Mahkeme salonundan yüzü gülerek çıkan o sanıklar, hepiniz suçlusunuz. Daha nasıl ispatlayacağız size bunu? Yeter artık. Bu dava olası kast davasıdır ve bunu mahkeme heyetinin görmesi gerekiyor.

"YETER ARTIK, DOĞRU KARARLAR VERİN"

Savcı bizim yanımızda olması gerekirken, kısık sesle ve iki saniye içerisinde beyanını verdi. Aileleri hiçe sayarak buna nasıl dayanmamızı bekliyorlar? Çocuklarımız için adalet bekliyoruz biz. Hapiste çürümeleri gerekiyor. Bunu Türkiye'nin geleceği için istiyoruz. Bizim çocuklarımız artık yok; burada birer resim oldular, kaldılar. Mağusa'da şehitlikte yatıyor hepsi. Başka çocukların geleceği için uğraşıyoruz diyorlar, ama kimsenin umrunda değil.

Yeter artık. Doğru kararları verin. Bilirkişi raporu istenecek. Tekrar bir bilirkişi heyeti oluşturulacak. Bilirkişiler yoruldu; belgeleri bile okumadan rapor yazıyorlar. Sorumlu değil diyorlar, ama mümkün değil. Kanıtlar ortada. Her şey net. Avukatlarımız defalarca söyledi. Daha ne yapmamız gerekiyor? Hepimizin eli ayağı titrer. Acıdan mahvolmuş durumdayız. Yeter artık. Bir sonraki duruşmada umarım artık bazı gerçekleri görürler.

Biz gördüğünüz gibi, bütün aileler; Şampiyon Meleklerin aileleri, turist rehberlerinin aileleri… Burada hiçbir yere gitmiyoruz. Bu dava olası kastla sonuçlanacak. Bu kadar delilin ışığında böyle kayıtsız kalamayacaksınız. Tekrar buradan duyuruyoruz: Mücadelemiz bitmedi. Herkes bizim yanımızda. Herkes bizimle. Biz yine burada olacağız."

Kaynak: ANKA

Paylaş

Son Haberler

  • Manşet
  • Diğerleri

Siyaset kulislerini sarsacak haber! İki parti birleşmek için görüşmelere başladı

Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlığını yaptığı Gelecek Partisi ile Fatih Erbakan'ın liderliğini üstlendiği Yeniden Refah Partisi,…

1 saat önce
  • Manşet
  • Diğerleri

Fenerbahçe 90+5’te penaltı bekledi! Pozisyonu inceleyen hakemden ‘devam’ kararı

Fenerbahçe, Viktoria Plzen karşısında 90+5'nci dakikada Jhon Duran'ın yerde kaldığı pozisyon için penaltı bekledi. Pozisyonun…

1 saat önce
  • Manşet
  • Diğerleri

Fenerbahçe’ye şok: İki yıldız isim Ferençvaros maçında forma giyemeyecek

Temsilcimiz Fenerbahçe'de sarı kart gören İsmail Yüksek ve Jayden Oosterwolde, Ferencvaros maçında cezalı duruma düştü.UEFA…

1 saat önce
  • Manşet
  • Diğerleri

Havvanur Yurtsever HSK üyeliğine seçildi

Hakim ve Savcılar Kurulu üyeliğine (HSK) Havvanur Yurtsever seçilmesine dair TBMM kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.Hakim…

1 saat önce
  • Manşet
  • Diğerleri

Hayallerin bittiği o an: Fenerbahçeli taraftarlardan büyük tepki var

UEFA Avrupa Ligi'nde Viktoria Plzen ile karşılaşan Fenerbahçe'de golcü futbolcu Youssef En-Nesyri, ilk yarının son…

1 saat önce
  • Manşet
  • Diğerleri

Fenerbahçe, Viktoria Plzen deplasmanından 1 puanla döndü

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi 4. hafta maçında deplasmanda Viktoria Plzen ile 0-0 berabere kaldı. Sarı-lacivertliler,…

1 saat önce

This website uses cookies.