İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Anayasa'nın ilgili maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu uyarınca Yargıtay'a bildirimde bulunmasına CHP Genel Başkanı Özel'den sert tepki geldi. Özel, "Akın Gürlek, parti kapatma maddelerini hatırlatarak CHP'yi Yargıtay'a şikayet ediyor. 'Biz kapatma istemedik' dedi. Gitmiş yazı. bir parti kapatma davamız eksikti. Akın Gürlek'e Allah senden gani gani razı olsun diyorum." dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB iddianamesinde CHP için Anayasa'nın 69. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirimde bulunduğu iddiaları reddedilirken, dikkat çeken bir gelişme yaşandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca CHP ile ilgili Yargıtaya gönderilen yazıda, yapılan tespitler doğrultusunda demokratik siyasi hayatın vazgeçilmezi olan seçimlerin manipüle edilmeye çalışıldığı belirtilerek, CHP hakkında, siyasi partilerin uyacakları kurallar ve kapatılmahükümlerinin yer aldığı Anayasa'nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin yapılması istendi.
Ekrem İmamoğlu ile görüşen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, cezaevi çıkışı yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e sert tepki gösterdi. Özel, "Akın Gürlek, parti kapatma maddelerini hatırlatarak CHP'yi Yargıtay'a şikayet ediyor. Millet ayağa kalktı, biz kapatma istemedik dedi. Gitmiş yazı. Bizim bir parti kapatma davamız eksikti. Akın Gürlek'e Allah senden gani gani razı olsun diyorum. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Başsavcılıkça, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında 105'i tutuklu, 5'i "müşteki şüpheli" olmak üzere toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame kapsamında, CHP ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunuldu.
Yazıda, CHP hakkında Anayasa'nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirme yapıldığı belirtildi. Değerlendirme doğrultusunda, basın yayın ve medya organlarında "CHP'de para sayma görüntüleri ve para kuleleri" olarak bilenen video görüntüleri üzerine soruşturma yürütüldüğü ifade edilen yazıda, tahkikat sonucunda dosyada yer alan şüpheliler hakkında "Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet" suçundan kamu davası açıldığı kaydedildi.
Yazıda, soruşturma kapsamındaki ifadelerde ismi geçen kamu görevlilerinin, kurdukları "sistem" dahilinde iş sahiplerinden, iş insanlarından rüşvet aldıkları, iş sahiplerini para vermeye zorladıkları, bazı iş insanlarıyla birlikte hareket edip haksız kazanç sağladıkları, "piyon" diye tabir edilen kişiler üzerinden alım satımlar yaparak suçtan elde edilen parayı akladıkları ve "sistem"e dahil ettikleri, para transfer ve tahsilinde "gizli kasa" olarak tabir edilen sivil kişileri kullandıkları iddiasıyla resen soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Söz konusu soruşturmada tanık olan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren kişilerin beyanlarına da yer verilen yazıda, şu tespit paylaşıldı:
"Soruşturma kapsamında suç gelirleriyle satın alındığı tespit edilen ve müsaderesi istenen CHP İstanbul İl Başkanlığı olarak kullanılan binanın, satın alınması işlemlerini olay tarihinde şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun organize ettiği, görüntülerde CHP Meclis üyesi Fatih Keleş'in valizlerle suçtan elde edildiği anlaşılan paraları getirdiği, yine görüntülerde 2020 yılı itibarıyla CHP İstanbul İl Başkanlığında Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan Mustafa Can Poyraz'ın yer aldığı anlaşılmıştır. Soruşturma kapsamında alınan ifadelerde CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen Beşiktaş Belediyesi, Şişli Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi, Ataşehir Belediyesi, Kartal Belediyesi ve Maltepe Belediyesinin temin ettiği ancak kaynağı belli olmayan paralar ve 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü' tarafından iş adamlarından temin edilen suç gelirleriyle, İstanbul ili Sarıyer İlçesi Ayazağa Mahallesi 7752 ada 2 parselde bulunan, CHP İstanbul İl Başkanlığı binası olarak kullanılan taşınmazın 11 Aralık 2019 tarihinde CHP tüzel kişiliğine geçirildiği anlaşılmıştır."
Yazıda, soruşturma kapsamında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından hazırlanan raporda, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanlığınca yapılan ihale neticesinde geliştirilen "İstanbul Senin" isimli uygulamayı kullanan 4,7 milyondan fazla kişinin verilerinin KVKK onayı olmadan Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya Federal Cumhuriyeti'ne gönderildiğinin tespit edildiği belirtildi.
Saha ve reklam ekiplerinin kullanımına sunulmak üzere İBB hizmetlerinden faydalanan vatandaşların dilek ve şikayetlerinin alınması, varsa sorunlarının çözülmesi amacıyla kurulan "İBB Hanem" isimli proje üzerinde inceleme yapıldığı aktarılan yazıda, uygulamanın çalıştığı sunucu üzerinde 11 milyon 360 bin 412 vatandaşa ait olduğu tespit edilen kimlik, adres, telefon numaraları ve sandık bilgilerini içeren kişisel verilerin 8 Kasım 2023'te özel bir firmaya e-posta olarak gönderildiğinin belirlendiği ifade edildi.
Yazıda, Yüksek Seçim Kurulunun, CHP'nin talebi üzerine verdiği kararla güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerini CHP Genel Merkezi'ne gönderdiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Yüksek Seçim Kurulu tarafından temin edilen güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütükleri verilerinin CHP'de yetkili olmayan örgüt üyesi şüpheliler Melih Geçek ve Naim Erol Özgüner'e hukuka aykırı olarak verildiği, şüphelilerin 'güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerine' İBB üzerinden temin ettikleri başkaca kişisel verileri işleyerek 2024 yerel seçim çalışmalarını manipüle etmek için kullandıkları anlaşılmıştır. YSK'nın siyasi partilere verdiği sandık veya seçmen verileri, yalnızca seçim işleyişini sağlamak ve sandık güvenliğini temin amacıyla kullanılabilir. Bu verilerin, adaylarla paylaşılması, 'mutfak verileri' (yani seçmen eğilim analizleri, psikografik hedefleme ve benzeri) ile birleştirilmesi ve seçmeni manipüle etmeye yönelik mikro-hedefleme çalışmaları için kullanılması, seçim ilkelerine, seçim güvenliğine ve halk iradesine müdahale niteliğinde olup, devletin demokratik yapısını zedeleyici bir eylemdir."
Anayasa'nın 68. maddesi uyarınca siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğu, aynı maddenin devamında siyasi partilerin faaliyetlerinin Anayasa ve kanun hükümlerine uygun olmasının zorunlu kılındığı vurgulanan yazıda, şu ifadeler kullanıldı:
"Anayasa'nın 69. maddesi ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. ve devamı maddeleri, siyasi partilerin demokratik ve anayasal düzeni ihlal eden, suç gelirleriyle finanse edilen veya hukuka aykırı yollardan elde edilen mal varlıklarını parti tüzel kişiliğine mal eden eylemlerinin temelli kapatma sebebi olduğunu açıkça düzenlemiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmalar kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi beyanları, banka dekontları ve tanık ifadeleri ile rüşvet gelirlerinin CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasında kullanıldığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde CHP'nin 38. Olağan Kurultayı ve 38. Olağan İstanbul İl Kongresi seçimlerinde delegelerin oy tercihlerini suç örgütünün desteklediği adaylar lehine kullanmaları için maddi menfaat sağladıkları ve vaatte bulunduklarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar neticesinde kamu davası açılmıştır."
Bahsedilen soruşturmalar kapsamında partili bazı yöneticilerin suç örgütü elebaşı şüpheli Ekrem İmamoğlu ile birlikte organize şekilde hareket ederek örgütün suçtan elde ettiği kazançla parti yönetimini şekillendirdiğine ilişkin değerlendirmeye yer verilen yazıda, bu kapsamdaki eylemlerinin süreklilik arz ettiği, suçtan elde edilen menfaatin bir kısmının parti faaliyetlerinde kullanıldığı hususlar dikkate alındığında, CHP tüzel kişiliğinin sorumlu olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Yazıda, "Seçim çalışmaları için kamu kaynaklarının suistimal edildiği, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza (sistem) aktarıldığı, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi beyanlarıyla rüşvet ağının itiraf edildiği, parti tüzel kişiliği için satın alınan bina bedelinin kaynağına ilişkin para akışlarının belgelenmediği ve bu paraların suç geliri olduğunun parti üst yönetimince de bilindiğinin tanık anlatımlarıyla anlaşıldığı" değerlendirmesine yer verildi.
"CHP'nin suçtan kaynaklanan gelirlerle partiye mal varlığı kazandırdığı, suç gelirleriyle seçim çalışmaları yürüttüğü ve bu fiillerin parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek biçimde gerçekleştiği tespit edilmiştir." ifadeleri kullanılan yazıda, şunlar kaydedildi:
"Soruşturma dosyamız kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca tespiti yapılan 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin CHP tüzel kişiliğinden hukuka aykırı şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerlerine seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği, bu verilerle de CHP İstanbul il örgütü tarafından seçim çalışmalarının yürütüldüğü, bu suretle demokratik siyasi hayatın vazgeçilmezi olan seçimlerin manipüle edilmeye çalışıldığı, parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyamız kapsamında yapılan tespitler ışığında, CHP'nin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğini, seçmenin iradesini ve demokratik düzeni etkilemeye yönelik sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, CHP hakkında Anayasa'nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası bilgilerinize arz olunur."
Kaynak: Haberler.com
Ordu'nun Fatsa ilçesindeki taş ocağında 5 Kasım'da meydana gelen göçüğün altında kalan 75 yaşındaki kamyon…
"İttifakta çatlak" iddiaları peş peşe yalanlanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasındaki görüşme…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, İBB Bilgi…
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde bir kişi, oğlunu darbettiğini öne sürdüğü zincir market çalışanını yumruklayıp tekmeledi. Bir…
Rize'de oynan Veteranlar Ligi karşılaşmasında Pazarsporlu oyuncu Mustafa Bayar'ın kaleye çektiği şutta top sahanın dışına…
Diyarbakır'da tedavi gördüğü hastaneden izinsiz ayrılan polis memuru İsmail Tarhan, Dicle Nehri yakınlarında ölü olarak…
This website uses cookies.