Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a İmralı'da özel konut yapıldığına yönelik iddialara, "Bu haberler doğru değil. Öyle İmralı'da bina yapımı vs. söz konusu değil" diyerek son noktayı koydu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Denetimli Serbestlik Sistemi'nin 20 Yıllık Panoraması Sempozyumu'na katıldı. Ankara Hakimevi'nde düzenlenen sempozyumun ardından Tunç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a İmralı'da özel konut yapıldığına yönelik haberler sorulan Tunç, "Bu haberler doğru haberler değil. Öyle İmralı'da bir bina yapımı vs. söz konusu değil. Zaten Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bu haberler yayınlanınca gerekli açıklamaları yapmıştı" dedi.
Sürece ilişkin yasaların yapılmasına ilişkin çalışmaların başlayıp başlamadığının sorulduğu Tunç, şunları kaydetti:
"Terörsüz Türkiye süreci ülkemiz için ve milletimizin geleceği için çok önemli bir süreçtir. Başarıya ulaşması için de ilgili kurumlarımız, siyaset kurumu ve bütün milletimizin büyük bir beklenti içerisinde ve büyük bir koordinasyon içerisinde bu çalışmalar sürdürülüyor.
Son bir yıla baktığımız zaman bunu 'Terörsüz Türkiye' süreci olarak adlandırıyoruz aslında bu 41 yıllık bir mücadele. Güvenlik güçlerimizin canlarını feda ederek yaptıkları bir mücadele söz konusu oldu. Şehitler verdik, büyük acılar yaşadık, binlerce askerimiz, polisimiz, sağlık görevlimiz şehit edildi. O şehit cenazelerine gittiğimiz zaman çektiğimiz acılar, sıkıntılar, devletimizin görevlileri, siyasetçilerimizin üzerine yüklenen o ağır sorumlulukları… O günleri unutmadık. Bir daha o günlere geri dönmek istemiyoruz.
41 yıllık mücadelenin son 23 yılında özellikle terörün istismar ettiği bütün alanları birer birer ortadan kaldırdık. Cumhurbaşkanımız iktidara geldiğinde ilk yaptığı şey olağanüstü hali kaldırmaktı. Yani bir normalleşme süreci olsun ve sonrasında özellikle demokratikleşme adımları, temel hak ve özgürlüklerin sadece Türk vatandaşlarımız için değil bütün vatandaşlarımızın haklarının genişletilmesi, özgürlüklerin sağlanması anlamında büyük mesafeler alındı.
Özellikle son bir yıla geldiğimizde Cumhurbaşkanımızın Ahlat'ta yaptığı konuşmalar, 'iç cepheyi güçlendirelim' vurguları, Sayın Bahçeli'nin grupta yaptığı konuşma ve çağrı sonrası terör örgütünün fesih kararı ve silahları yakması ile beraber önemli bir aşamaya geçildi. Tabii en önemli aşama Meclis'te bir komisyon kurulması oldu. Meclis Başkanımızın başkanlığında kurulan komisyon önemli toplantılar yaptı, tarafları dinledi. Rapor yazma sürecine geçildi. Siyasi partilerimiz raporlarını peyderpey Komisyona veriyorlar. Her partinin tabi bu konuda farklı görüşleri var. Bu anlamda tabii ortak bir raporun hazırlanması ile ilgili bir çalışma yapılacak. Meclis Başkanımız bu konudaki çalışmaları yaptıktan sonra, o ortak rapor çerçevesi içerisinde çizilecek yol haritası neyse, yasal düzenlemeler gerekiyorsa elbette ki Meclisimiz bunu yapar. Basında birtakım 'şunlar yapılacak, bunlar yapılacak, Adalet Bakanlığı'nda böyle bir hazırlık var vs' şeklinde haberler yayınlanıyor, böyle bir durum söz konusu değil. Burada kanun yapma yetkisi milletvekillerimizdedir. Bizler teknik destek veririz.
Burada özellikle söylenen ifadelere dikkat etmek lazım. Süreci sabote etmeye, bozmaya yönelik, Türkiye'nin terörden kurtulmasını istemeyen çevrelerin sabotajları da, provokasyonları da olabilir. Bunlara da gelmeden sağduyulu şekilde çalışmalarımızı sürdürmemiz lazım. Terör örgütünün silah bırakması devletimizin ilgili kurumları tarafından izleniyor. Tabii bu izleme süreci komisyona bilgi olarak aktarılıyor. Bunların hepsi raporda elbette yer alacaktır.
Yani silah bırakma sürecinin izlenmesi neticesinde terör örgütünün feshiyle ilgili özellikle fiilen feshedilip edilmediği, sürecin nereye vardığı devletin ilgili kurumları tarafından komisyona aktarılan hususlardır. Bu çerçevede komisyon raporunu hazırlayacaktır. Burada bunlara 'Barış Yasası' demek doğru değil.
Burada terör örgütünün feshiyle beraber ortaya çıkan yasal düzenleme ihtiyacı, silah bırakmanın kesinleşmesi ile beraber terör örgütünün tasfiyesine yönelik gereken yasalar varsa bunlar hukuk devleti ilkesi içerisinde gerçekleştirilecek hususlardır. Bunlara 'Barış Yasası' demek doğru değil çünkü savaş halinde değiliz. Bu ülke 41 yıldan beri terör ile mücadele etti ve terörün istismar ettiği bütün alanları ortadan kaldırdı, ayrımcılığı ortadan kaldırdı. Türkiye'nin dört bir yanından doğusundan batısından, üniversitelerinden hastanelerinden, barajlarından fabrikalarına kadar hiçbir ayrım yapmadan Cumhurbaşkanımızın büyük gayretiyle büyük yatırımlar yaptı.
Terör örgütünün tasfiyesi ile ilgili hukuk devleti çerçevesi içerisinde yasal düzenleme gerekiyorsa bunu Meclis yapacaktır. Ama bunun adı 'Barış Yasası' olmaz. 'Geçiş Yasası' da olmaz. Çünkü nereden nereye geçiyoruz? Burada rejim değişmiyor. Dolayısıyla terör örgütünün tasfiyesiyle ilgili ihtiyaç duyulan tasfiye yasaları söz konusu olacaksa olur. Bu da tabii ki TBMM'de kurulan komisyonun çizeceği yol haritası çerçevesinde gerçekleştireceği konulardır."
Rojin Kabaiş soruşturması hakkında da konuşan Tunç, Kabaiş'in telefonunun İspanya'ya gönderildiğini belirterek, "Şu an telefon incelemesi devam ediyor. Son aldığımız habere göre 10 haneli bir şifre kullanıldığı söz konusu telefonda. Bu şifrenin çözülmesi ile ilişkili çalışmalar yapılıyor. Şifre çözüldükten sonra telefonda dijital incelemeler yapılacaktır. Telefonun dijital incelemesi yapıldıktan sonra umarım önemli delillere ulaşacağız. Ailesinin acısını buradan bir kez daha paylaşıyoruz ve başsağlığı diliyoruz. Evlat acısı tabii ki kolay değil onlar da aydınlatılmasını istiyor. Şifrelerin çözülmesi ile beraber bir sonuca ulaşabilmeyi umuyoruz" dedi.
Devam eden sanal bahis ve uyuşturucu operasyonlarının da sorulduğu Tunç, şunları kaydetti:
"Sanal bahis soruşturmasına yönelik mücadelemizde Cumhurbaşkanımız başta büyük bir kararlılık var. mücadelemiz devam ediyor. Özellikle sanal bahis, teknolojinin gelişmesiyle beraber, internetin yaygınlaşması ile beraber sanal kumar çocuklarımızın geleceğini tehdit eden bir duruma geldi. Aile bütünlüğünü bozan, aileleri çökerten bir noktaya doğru gidiyor bu konuda bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Bu bütün dünyanın problemi sadece Türkiye'nin değil. Bu anlamda vatandaşlarımızı korumak, gençlerimizi, ailelerimizi korumak bakımından birtakım çalışmalar başlattık.
Özellikle internette işlenen, bilişim yoluyla işlenen suçlar bakımından, bilişim yoluyla işlenen dolandırıcılık bakımından etkin şekilde soruşturmaya tabi tutulması, gecikmeksizin hesaplara el konulması ve mağduriyetlerin giderilmesi anlamında maddelerimiz var ve bunlar Adalet Komisyonu'ndan geçti. Telefon dolandırıcılığını önlemeye yönelik düzenlemeler var, telefon hatlarının belli ölçüde sınırlandırılmasına ilişkin Bilgi Teknoloji Kurumuna (BTK) yetkiler veriliyor kanun teklifi ile. BTK'nın yabancılara yönelik hatlara çalışmaları var. Vatandaşlarımıza yabancı numaralardan mesajlar geliyor, bu mesajalra tıkladıklarında hesaplarına ulaşıldığı ve bu büyük bir mağduriyete neden olduğunu görüyoruz. Bunları önlemek bakımından yabancılara verilecek hatların da belli bir numaradan oluşması ve vatandaşlarımızın onun bir yabancı hattan geldiğini bilmesi lazım. Buna benzer özellikle banka ve ödeme kuruluşlarına sorumluluk yükleyen, hesap açmanın ve telefon aboneliği yapılırken bir banka veya ödeme kuruluşunda hesap açarken biyometrik görüntüyle doğrulama yapılması gerekiyor. Bunlara zorunluluk ve yükümlülük getiren düzenlemeler 11. Yargı Paketi'nde yerini aldı.
Tabi bunlar yasal düzenlemeler. Bir yandan meydana gelen sanal bahisle, kumarla ilgili soruşturmalar Cumhuriyet Başsavcılıklarımızda devam ediyor. Bütün ülke genelinde Cumhuriyet Başsavcılıklarımızda bilişim suçları ile ilgili bürolarımız oluşturuldu. Özellikle ihtisaslaşma bakımından bunu önemli buluyoruz. Özellikle bu soruşturmaların daha da etkin hale getirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Ülke gündemindeki sanal bahis ile ilgili soruşturmalar devam ediyor. Bunların sonucunu bizler de sizler gibi takip edeceğiz. Tarafsız ve bağımsız yargı burada kim suç işlemişse tespit edecektir."
Kaynak: ANKA
ABD, Suriye yaptırımlarını içeren Sezar Yasası'nı yürürlükten kaldırdı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, kararı olumlu…
Gaziantep FK'da teknik direktörlük görevinden geçen hafta ayrılan Burak Yılmaz ile yeniden anlaşma sağlandı. Kulüp…
Elazığ'da zabıta ekipleri dilencilere operasyon düzenledi. Bazı kadın dilenciler, yakalanmamak için cuma namazı kılan cemaatin…
Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde 4.2 büyüklüğünde deprem oldu. Sarsıntı yerin yaklaşık 11 km derinliğinde gerçekleşti. Deprem…
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde, tarlaya düşmüş halde kimliği belirsiz bir İHA bulundu. İHA'nın kamerasının çalıştığı ve…
Kastamonu İnebolu'da ilkokulda 8 öğrenciye cinsel istismarda bulunan sınıf öğretmeni A.Ç. yargılandı. Mahkeme, takdir indirimi…
This website uses cookies.