Blockchain teknolojisinin güvenlik ve veri takibi konusundaki avantajlarını anlatan Dr. Ekrem Teymur, merkezi kayıt sisteminin olmamasına rağmen Blockchain’in güvenilirliğini vurguladı. Her işlemin şifrelenerek kaydedildiğini belirten Teymur, suçluların tespit edilmesinde Blockchain’in nasıl kullanıldığını örneklerle açıkladı.
Blockchain teknolojisinin güvenlik ve veri takibi açısından sunduğu avantajlar, günümüzde giderek daha fazla tartışılıyor. Dr. Ekrem Teymur, bu konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Blockchain, adından da anlaşılacağı üzere blok ve zincir kelimelerinin birleşiminden oluşan bir teknoloji. Bu sistem, kripto para birimlerinin güvenli şekilde alınıp satılmasını sağlarken, merkezi bir kayıt sisteminin olmamasıyla dikkat çekiyor. Dr. Teymur, “Bankacılık sisteminde olduğu gibi merkezi bir veri tabanı yok. Ancak buna rağmen, yapılan her işlem şifrelenerek kaydediliyor ve değiştirilemez hale getiriliyor,” dedi.
“VERİ GÜVENLİĞİ VE TAKİP MEKANİZMASI”
Blockchain sisteminin en önemli özelliklerinden biri, işlemlerin geriye dönük olarak takip edilebilmesi. Dr. Teymur bu konuda, “Her işlem belirli bir blok içinde kaydedilir ve zincirin en sonuna eklenir. Bu bloklar özel şifreleme yöntemleriyle korunur. Eğer geçmiş bir kayıtta herhangi bir değişiklik yapılırsa, zincirin bütünlüğü bozulur ve bu durum hemen fark edilir,” ifadelerini kullandı.
Bu özellik, özellikle tapu kayıtları ve sözleşmeler gibi yasal belgelerin güvence altına alınması için Blockchain teknolojisinin kullanımını gündeme getiriyor. Türkiye’de de bu konunun tartışıldığını belirten Dr. Teymur, Blockchain sayesinde evraklarda yapılan değişikliklerin tespit edilerek hukuki süreçlerin daha şeffaf hale getirilebileceğini vurguladı.
“KRİPTO PARALAR VE SUÇ ÖRGÜTLERİ”
Blockchain’in merkezi olmayan yapısı, suç örgütlerinin de dikkatini çekiyor. Dr. Teymur, özellikle para transferlerinin takip edilemeyeceği yönündeki yanlış algıya dikkat çekerek şunları söyledi: “Merkezi bir kayıt mekanizması yok ama her işlem kayıt altında. Kaydı tutulmayan tek şey, cüzdanların kime ait olduğu. Ancak bu cüzdanlar gerçek kişilerle eşleştirildiğinde suçlular tespit edilebiliyor.”
Kripto para borsalarında kullanıcıların kimlik bilgilerinin doğrulandığını ve devletlerin, suçları önlemek adına bu bilgileri talep edebildiğini belirten Dr. Teymur, bu konuda yasal düzenlemelerin giderek daha sıkı hale geldiğini ifade etti.
“SUÇ ÖRNEKLERİ VE BLOCKCHAİN’İN GÜCÜ”
Blockchain teknolojisinin suçluları yakalamada nasıl kullanıldığına dair örnekler de veren Dr. Teymur, Amerika’da yaşanan olaylara değindi. Miami’de 24 yaşındaki bir gencin, mahalledeki arkadaşlarıyla birlikte kripto para sahibi kişilerin evine girerek kişileri tehtid edip kripto cüzdanlarındaki paraları kendi hesaplarına transfer ettirdiklerini anlatan Dr. Teymur, “Bu suçlular, fiziksel olarak bir eşya çalmadıkları için yakalanamayacaklarını düşündüler. Ancak FBI, mağdurların kripto cüzdanlarından çıkan kripto paraları takip ederek suçluların kimliklerini tespit etti ve mahkemede deliller karşısında bu kişiler suçlarını kabul etmek zorunda kaldılar,” dedi.
Benzer bir olayda ise Kane ve Hampton adındaki iki kişinin 2018-2019 yılları arasında kendi oluşturdukları Hydro adlı bir kripto para birimini manipüle ederek spekülasyon yaptıklarını belirten Dr. Teymur, “Bu kişiler, Güney Afrika’da açtıkları hesaplarla sahte işlemler gerçekleştirerek fiyatı yapay olarak yükselttiler. Ancak FBI, Blockchain kayıtlarını inceleyerek parayı yaratan kişilerin manipülasyon yaptığını kanıtladı ve hapis cezası almalarını sağladı,” şeklinde konuştu.
“BLOCKCHAIN’İN ŞEFFAFLIĞI VE GELECEKTEKİ KULLANIM ALANLARI”
Son olarak, Blockchain’in bankacılık sistemine kıyasla çok daha şeffaf ve güvenilir olduğunu vurgulayan Dr. Teymur, “Kripto para dünyasında merkezi bir kayıt sistemi yok. Ancak her işlem kaydedildiği ve değiştirilemez olduğu için suçluların tespit edilmesi bankacılık sistemine kıyasla daha kolay olabiliyor,” diyerek Blockchain’in gelecekte çok daha fazla alanda kullanılacağını belirtti.
News
