Terör örgütü PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararının ardından Terörsüz Türkiye sürecinde ikinci aşamaya geçildi. Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili gözler hukuki düzenlemelere çevrilmişken DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’a açık açık “Özerklik istiyorlar mı?” sorusu soruldu. Bakırhan, “Özerklik isteseydik açıkça isterdik. Korktuğumuz veya sakladığımız için değil” dedi.
Terör örgütü PKK’nın kendisini feshedip silah bıraktıklarını duyurmasının ardından Türkiye’de yeni bir süreç başladı. Terör örgütünün silah bırakma kararı sonrası şimdi de ‘Anayasa değişikliği’ iddiaları kulislerde konuşuluyor. Süreç ve gelinen noktayla ilgili DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tv100’de merak edilen soruları cevapladı.
Terör örgütü PKK’nın silah bırakma kararını değerlendiren Bakırhan, DEM Parti’nin vatandaşlık tanımının değişmesini talep edip etmediği ve özerklik konusunda dikkat çeken ifadeler kullandı.
TOPLUMSAL BARIŞA DİKKAT ÇEKTİ
Toplumsal barışı dikkat çeken Bakırhan, “Dönem değişti, Ortadoğu’da iktidarlar değişiyor, yeni ittifaklar ortaya çıkıyor. Lübnan’da kimi bölgesel güçler gücünü kaybetti. Artık çatışmaların, savaşların dönemi değil. Orta Doğu’daki o mezhepçi yönetimler birer birer tasfiye oluyor. Ülkemizde de Orta Doğu değişirken, Berlin Duvarı nasıl Tamil’i Srilanka’yı etkiliyorsa, Orta Doğu’daki gelişmelerin bizi etkilememesinden bahsedemeyiz. Dönem değişiyor, demokratikleşme, farklılıkları kabul etme, birlikte yaşama en büyük güvenlik budur. Türkiye’nin en büyük güvenliği kullanmış olduğu silahlar ve askeri gücü değil, içeride sağlamış olduğu toplumsal barıştır. Çatışmanın son bulduğu bir ülke bölgenin de en büyük gücü olur.” dedi.
“85 MİLYONUN TAMAMI TÜRK DEĞİL”
Bakırhan, “DEM Parti Anayasa’da vatandaşlık tanımının değişmesini talep ediyor mu?” sorusuna, “Türkiye’de yaşayan 85 milyonun tamamı Türk değildir. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Çanakkale’de hepimizin dedelerinin kanı var. Bu ülkenin her taşında hepimizin dedelerinin alın teri var. Bu coğrafya hepimizindi ve yüzyıllardır bu coğrafyada beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla herkesin tek kimliğe sıkıştırılması temel sorunlardan bir tanesidir. Bütün farklılıkları kapsayan bir tanımlama tabi ki iyi olur.” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’NİN ÜNİTER YAPISIYLA İLGİLİ SORU İŞARETİ SÖZ KONUSU MU?”
Bakırhan, “Silah bırakılması süreci sonrası PKK Türkiye’ye karşı mücadele etmeye devam edecek iddiaları doğru mu?” sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:
“Kesinlikle böyle bir durum yok. Böyle bir algı oluşturuluyorsa da Türkiye halkları buna inanmasınlar. Sahici, gerçekçi, Türkiye coğrafyasına demokrasi talep eden insanlardan bahsediyoruz. Kongre kararlarını hep beraber okuduk. Orada gerçekten Türkiye’nin üniter yapısıyla, Türkiye’de beraber yaşamak dışında tek bir şey ima eden bir nokta veya soru işareti söz konusu mu?”
LOZAN TARTIŞMALARI
Lozan tartışmalarına ilişkin Bakırhan, “Ortak vatan çağrısı yapılıyor. Ortak vatan çağrısını yapanlar mevcut sınırları kabul ediyorlar. Lozan ile çizilen sınırlara ortak vatan diyen birisi Lozan’ın neresini tartışıyor, Türkiye’nin neresini bölüyor?” dedi.
Silah bırakma sürecini uzatmamak gerekiyor. Sürecin uzaması kimi provokasyonların, sabotajların, olumsuz bakanların farklı bir şekilde sürece dahil olmalarını getirebilir. Bu süreci uzatmadan bir noktaya vardırmak gerekiyor.
ÖZERKLİK SORUSUNA DİKKAT ÇEKEN YANIT
Özerklik tartışmalarına ilişkin soruya Bakırhan, “Bu işin muhatapları olan bizlere neden sormuyorlar? Özerklik isteseydik açıkça isterdik. Korktuğumuz veya sakladığımız için değil yerel demokrasi olsun diyoruz.” diye yanıt verdi.
Kaynak: Haberler.com
News
