664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde bu yıl en çok madalyayı Antalyalı sporcular kazandı. Orhan Okulu’nun başpehlivanlığı kazanarak altın kemeri götürdüğü Antalya’dan, 19 pehlivan daha müsabakalarda dereceye girdi.
664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde bu yıl en çok madalya, geçen yıl olduğu gibi Antalya’ya gitti.
EN ÇOK MADALYA ANTALYA’YA
Bu yıl Sarayiçi Er Meydanı’nda 762 pehlivan güreşti, 14 farklı boyda 56 pehlivan kürsüye çıkma başarısı gösterdi. Organizasyonda en çok madalyayı ise Antalyalı pehlivanlar elde etti. Başpehlivanlık final müsabakasında, Orhan Okulu ile Feyzullah Aktürk güreşti. Orhan Okulu, rakibini yenerek altın kemeri bir kez daha Antalya’ya götürdü. Antalya’nın yağlı güreşe verdiği destek ve önem 20 pehlivanın da dereceye girmesiyle kendini gösterdi.
Madalya alan pehlivanların illere göre sıralaması şu şekilde gerçekleşti:
Antalya (20), Balıkesir (9), Bursa (6), Tokat (5), Ankara (4), İstanbul (3), Kocaeli (3), Edirne (2), Çanakkale (1), Muğla (1), Manisa (1), Sakarya (1)
‘KURUMLAR GÜÇ BİRLİĞİ YAPMALI’
Yağlı güreşin kalbinin attığı yer olarak bilinen Edirne, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne ev sahipliği yapmasına rağmen çayıra çıkan Edirneli pehlivan sayısının azlığı dikkati çekiyor.
664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde mücadele edecek 762 pehlivandan 17’si Edirneliydi. Bu pehlivanlardan deste küçük boyda Teyfik Gülter, Teşvik 2 boyda Aydıncan Gümüşdağ başarılı oldu.
Spor uzmanları ve sivil toplum temsilcileri Edirne’nin performansının artması için bir dizi önlem alınması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu İl Temsilcisi Şamil Doğu Delen, AA muhabirine, amaçlarının ev sahibi olarak hem ağalık kemeri hem başpehlivanlık altın kemerinin Edirnelilerin takması olduğunu söyledi.
Edirne’nin pehlivan sayısını ve bu anlamdaki başarısını artırmaya haiz kadim bir kent olduğuna vurgu yapan Delen, “Bu anlamda kurumlar güç birliği yapmalı. Güreşi destekleyen sporcu yetiştiren kulüpler ve kuruluşlar var. Örneğin Trakya Birlik, Edirne Belediyesi gibi ancak hepsi gücünü ve imkanını iktisatlı kullanmak zorunda kalıyor. Buradaki şifre sanırım birleşmek. Aynı amaç etrafında ayrık değil bütüncül yapıyla pehlivan yetiştirmek daha efektif bir durum olarak öne çıkıyor.”
‘ÇOCUKLAR KÖYLERDEN BAŞLAYARAK TARANMALI’
Kırkpınar Ansiklopedisi yazarı, araştırmacı, Edirne Kent Kültürü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği Başkanı Ender Bilar da 800’e yakın güreşçinin içinde az sayıda pehlivanla temsil edilmenin hem ev sahipliği hem de Edirne’nin geçmişteki güreşe verdiği öneme bakıldığında yetersiz olduğuna vurgu yaptı.
Edirne’nin güreş tekkeleri olan bir kentten güreşçi yetiştirme modelinin ortaya konmadığı bir şehre evrildiğini dile getiren Bilar, “Edirne’deki güreş eğitim merkezinin bir okula dönüştürülmesi gerekiyor.Güreşe destek veren azınlık grupların sayısının artırılması ve güreşçi yetiştirme modelinin ortaya konması elzem. Güreşi seven gençler, çocuklar köylerden başlayarak taranmalı oluşturulacak güreş okuluna yatılı alınmalı.” dedi.
Kaynak: AA
News
