0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sarıyer Belediyesi’nde çalışan bir personel, iş kazası geçirdi. Ancak belediye, kazaya uğrayan personeli kaderine terk etti. Konuyla ilgili olarak belediyeden henüz bir açıklama gelmedi. Bu durum, belediyenin işçi haklarına yönelik tutumunu gündeme getirdi.

19 Şubat 2024 tarihinde yaşanan trafik kazasında Sarıyer Belediyesi çalışanı olan Barkın Temetaş kazada ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede ilk tedavisini gören Barkın Temetaş tedavisi bitmeden apar topar İstanbul Fizik Tedavi Hastanesine gönderildi. 19 Şubat 2024 tarihinden bu yana tedavisini tam teşekküllü bir şekilde alması için mücadele veren ailesi ise Sarıyer Belediyesi’nden bir geçmiş olsun telefonu bile almadıklarını dile getirdiler. Ayrıca Sarıyer Belediyesi tarafından belediyeye ait sosyal medya platformlarında paylaşılan ihtiyaç sahiplerine yardım görüntüleri ile kendi personeline yardım etmeyişi belediyenin tezat davranışını gözler önüne serdi. Aile ile ve Barkın Temetaş’ın her anında yanında bulunan Çayırbaşı Roman Kültürünü Yaşatma Ve Dayanışma Derneği Başkanı Yaşar Taşkent ile iletişime geçen Sarıyer Söz Gazetesi Haber Müdürü Aykut Metehan bizzat ailenin yanına giderek seslerini duyurmaları için aileye mikrofon uzattı.

Barkın Temetaş’ın babası Tayfur Temetaş şunları dile getirdi:

“Ben Barkın Temetaş’ın babasıyım. Benim oğlum belediyede çöp kamyonunda çalışıyordu bundan 9 ay önce. Çöp kamyonunda çalışırken trafik kazası geçirdi. Kaza sonucu kafatası kemikleri hasar gördü. Onun akabinde ayağı da kırıldı ve hastanede tedavi görmeye başladı. 3 sefer ameliyat oldu kafatası kemikleri toplandı yerine geldi, ayağından ameliyat oldu.”

“SEÇİM ÖNCESİ ZİYARETÇİ TRAFİĞİ YOĞUNDU”

“O dönem seçimler vardı. 9 ay önce seçim döneminde bütün başkanlar ziyaretimize geldi biz ilgileneceğiz, biz çocuğunuzu yalnız bırakmayacağız, biz kesinlikle çocuğunla ilgileneceğiz Acıbadem’de tedavi görecek gibi vaatlerde bulundular. Tabii ben hiç kimseden hiç bir şey talep etmedim. Benim onlardan tek istediğim oğlumun tedavisiyle ilgilenilmesiydi. Bütün başkanlar geldi Oktay Aksu da geldi.”

YARALI PERSONEL SEÇİM SONRASI UNUTULDU

“Seçimler bitti herkes koltuklarına oturdu. Daha sonra bir gün dahi beni geçmiş olsun demeye bile aramadılar. Sonrasında biz Acıbadem Hastanesinden İstanbul Fizik Tedavi Hastanesine gönderildik. Barkın’ın fizik tedavi görmesi gerekiyordu.”

“SAATLERCE BEKLEDİK”

“İstanbul Fizik Tedavi Hastanesi gittik ancak bizi kabul etmedi. Bizi orada kolumuzda serumlarla saatlerce beklettiler. En son gece saatlerinde bizi palyatif servisine aldılar. Bizi almalarının sebebi çocuğumun artık mosmor olmasıydı. O süre içerisinde mama ile besleniyordu, yeni ameliyat olmuştu. Zaten Acıbadem bizi ameliyat çıkışı hemen sevk etti. Çocuğumun daha yatması gerekiyordu, tedavisinin devam etmesi gerekiyordu. Tedavisi yarım kaldı. Seçimler bittikten hemen sonra Acıbadem, tedavisini yarım bıraktı diğer hastanede tedavi görmemizi istediler.

Biz orada tedavi görmeye başladık. Ben orada fizik tedavi doktoru tutum günlük 600 TL ödüyorum, ergoterapi uzmanı tutum günlük 300 TL ona ödüyorum. Ekstra olan masrafları söylemiyorum bile eşim 9 ay boyunca refakatçi olarak yanında kaldı bir tane down sendromlu oğlumuz var ben de onun yanında kalıyordum.”

“ÇOĞUMUN TEDAVİSİNDE KULLANILAN HER ŞEYİ BEN ALDIM”

“Çocuğumun tedavisinde kullanılan her şeyi çarşaflar, ilaçları, serumları aklınıza gelebilecek her şeyi ben aldım. Sonra oradaki tedavi süremiz doldu ve biz hastaneden çıktık. Bir hafta kadar annesi evde ilgilendi ama Barkın fizik tedavisine devam edebilsin diye tekrar hastaneden sıra aldık. Ben Barkın’ın daha donanımlı bir hastanede tedavi görmesi için birçok yere başvurdum Çam Sakura Devlet Hastanesine alınsın diye ancak hiç bir yerden dönüş alamadım.”

“BELEDİYE BAŞKANI KARŞIMA ÇIKMADI”

“Ben Başkanlara başvurdum, Başkan yardımcılarına başvurdum ama o ona gönderiyor o ona gönderiyor böyle böyle 9 ay oldu. Artık ben de dayanamayıp belediye başkanının yanına gittim belediye başkanı karşıma çıkmadı. Yine o ona gönderiyor o ona gönderiyor ama kimse karşıma çıkmadı. karşıma çıksanıza benim bir derim var, hasta oğlum var sorunumu anlatacağım. Kimse çıkmadı karışma. İki tane kız gönderdiler yanıma ‘siz söyleyin biz yazalım’ dediler. “İyi tamam söyleyeyim yazın” dedim. ‘Ben bugüne kadar hiç bir şey talep etmedim buraya da ilk ve son gelişim. Sizden tek bir şey istiyorum Barkın’ın acilen ameliyat olup fizik tedaviye başlaması lazım ama ilk ameliyatını Acıbadem’deki doktoru yaptı beni oraya gönderin. Doktor, Barkın’ın ayağına baksın ameliyat olması gerekiyor mu gerekmiyor mu o söylesin. Sizden başka hiçbir şey istemiyorum dedim.

Onlar yine ‘Tamam biz yazdık sen aşağıya Temizlik İşleri Başkanı’na git’ dediler kimse beni odasında davet etmedi hoş ben yine de indim orada da ‘tamam biz sana haber vereceğiz’ dediler.”

“BELEDİYEDEN BİZE HİÇBİR YARDIM YAPILMADI”

“Akabinde bana ‘Doktor kabul ederse biz size haber vereceğiz’ gibi saçma bir mesaj attılar. Daha sonrasında ise hiçbir dönüş yapılmadı bana. Belediyeden bize hiçbir yardım yapılmadı. Bize geçmiş olsun bile demediler. Ben çocuğuma bakarım zaten ama Barkın iş kazası geçirdi kendi personelleri ile ilgilensinler. Tek yapacakları şey arayıp “Barkın’ı şu hastaneye şu doktora götürün” demek. Onu bile yapmadılar.

Çalışmadığı için maaşının yarısını almak zorunda. Bu hayat şartlarında maaşın yarısı mümkün mü? Tedavisi mümkün mü? Eczaneden bir gazlı bez alıyorsun 200 tl. Buradaki olay belediyenin kendi işçisine sahip çıkmaması olayı. Yani duyarsız kalmaları asıl olay. Bu yaşanan olaya insanca bakmıyorlar. Ben bir amatör olarak yayın yapmama rağmen ses getirdiyse ve benden bu yayını kapatmamı istiyorlarsa demek ki doğru işler yapıyorum.”

“BU ÇOCUĞUN OYALANMAYA İHTİYACI YOK TEDAVİYE İHTİYACI VAR”

Çayırbaşı Roman Kültürünü Yaşatma Ve Dayanışma Derneği Başkanı Yaşar Taşkent şunları söyledi: Bu kardeşimiz benim evladım gibi ben bir dernek başkanı olarak zaten sahip çıkacağım. Onu da bir kenara bırakırsak bizim İstanbul olarak sahip çıkmamız gerekiyor. Bu kardeşimizin tedavisi belediyeler için hiç. Önemli olan yapmak. Sesimizi Belediye binalarında duyuramadık kaale bile almadılar. Hep sürünceme taktikleri ile bu hale geldi bu çocuk. Bu çocuğun oyalanmaya ihtiyacı yok tedaviye ihtiyacı var. Barkın çok cıvıl cıvıl, çok efendi ve sevecen bir çocuktu. Ben Barkın’ın o hale gelmesini istiyorum. Barkın için amatörce yaptığım yayınlara geçen haftadan itibaren başladım. Bu haftaki yayınımı da yanlarından yapacağım. Barkını o hastaneye yatıracağız ve tedavi görecek. Oktay Aksu’ya sesleniyorum: Ben insanca davrandığını zannetmiyorum ve yazıklar olsun diyorum.”

“EVDE KADERİNE TERK ETTİLER”

“Evde kaderine terk ettiler. Barkın’ın babası caminin önünde saat ve mont satarak bu çocuğun tedavisini üstlenmek zorunda kalıyor. Maaşın yarısı 25 bin lira ne ki? Çam ve Sakura Hastanesi dünyanın yolu. Belediyenin kendi imkanları var ambulansları ve sağlık işleri de var. Ambulans gönderebilir, alır hastaneye götürebilir ve tedavisini yaptırabilir. Zaten bu tür kalemler belediyenin mevzuatlarında var. Neden uygulamıyorlar? Bu çocuk Roman vatandaşı diye mi uygulanmıyor? CHP’nin il başkanları arıyorlar ve geleceğiz diyorlar. Gelmeniz bir şeyi değiştirmiyor. Bu çocuk o hastaneye yatmadan tedaviyi görmeden ben o yayını kapatmayacağım. Fizik tedavinin etkisiyle Barkın’da ilerleme var.

“BELEDİYE BAŞKANLIĞI BÖYLE OLMAZ”

“Beyin ameliyatının bir kere bile geçirilmesi oldukça risklidir. Barkın 3 kere ameliyat oldu. Kafatası alındı ve gözleri görmüyordu. Oktay Aksu’ya sesleniyorum, belediye başkanlığı böyle olmaz. Kravat takıp makam arabasının sağına oturmakla belediye başkanı olunmaz. Duyarlı olacaksın. Özel ATV’lere dünya para harcıyorlar bir sanatçıya 2 milyon tl veriyorlar. Para istemiyoruz bu kardeşimizin hastane masraflarını karşılayın.”

“ŞÜKRÜ GENÇ GİTTİ BENİM OĞLUMU HASTANEDEN ATTILAR”

Barkın’ın babannesi şunları söyledi: Şükrü Genç gidene kadar adam gibi adamdı. Evimizi ziyaret etti ve her yardımı yaptı. Haftada 2-3 gün geldim. Acıbadem Hastanesi 3 kere çocuğumu attı Şükrü Genç sayesinde çocuğum 3 kere o hastaneye tekrar yattı. Şükrü Genç gitti, benim çocuğumu hastaneden attılar. Olay bitti dediler. Biz onlardan hiç bir şey istemedik yalnızca bir hastaneye yatırmalarını istedik. Bu hasta sizin de hastanız.”