Geleneksel bankacılık sistemleri, blok zinciri tabanlı ödemelerin sunduğu maliyet ve hız avantajları karşısında pazar paylarını korumak için mücadele ediyor. Amerikan bankacılık sektörü ve siyasi müttefikleri, stablecoin yasa tasarısının geçişini engellemeye çalışarak, bu yeni teknolojinin bankaları devre dışı bırakabileceği endişesini taşıyorlar.
Geleneksel bankacılık sistemlerinin ağır işlem maliyetleri ve yavaş işlem süreleri, blok zinciri tabanlı alternatifler karşısında zor durumda. Stablecoinlerin olası yükselişi, bankaları tehdit ediyor gibi görünüyor. Bu kapsamda, ABD Senatosu’nda görüşülen yeni bir yasa tasarısı, bankaların ve siyasi müttefiklerinin dikkatini çekiyor.
Geleneksel Finans Kuruluşları Finansal Özgürlük Endişesiyle Tedirgin
Geleneksel finans kuruluşları, ABD Kongresi’nde tartışılmakta olan stablecoin düzenlemesine karşı direnç gösteriyor. Pazar payını koruma kaygısı taşıyan bankalar, Blockchain teknolojisine dayalı alternatiflerin sunduğu maliyet avantajı ve kolaylık karşısında kendilerini tehdit altında hissediyor.
ABD Senatosu’ndaki bankacılık lobisi ve destekçileri, “ABD Stablecoinleri için Ulusal İnovasyonu Yönlendirme ve Kurma (GENIUS) Yasası” adlı düzenlemeye karşı çıkıyor. Bu karşı çıkışın temelinde, stablecoinlerin bankaları devre dışı bırakarak finansal piyasalardaki bankacılık payını azaltacağı endişesi yatıyor.
Söz konusu tasarının Senato’dan geçebilmesi için 60 oy gerekiyor. Bu da en az yedi Demokrat senatörün, Cumhuriyetçilerle birlikte hareket etmesi anlamına geliyor.
ABD Senatörü Elizabeth Warren, kripto paralar konusundaki sert tutumu ile tanınıyor. Warren, teknoloji şirketlerinin stablecoin çıkarmasını engelleyen bir değişiklik önerdi. Warren açıklamasında “Bu firmalar ödeme yapmak istiyorlarsa, düzenlenmiş finansal kurumlarla ortaklık kurmalı veya bunlar arasındaki işlemleri kolaylaştırmalıdırlar. Ancak bu stablecoin tasarısı, büyük teknoloji şirketlerine ve diğer ticari holdinglere kendi stablecoinlerini çıkarmaları için yeşil ışık yakarak bu statükoyu bozuyor.” ifadelerini kullandı.
Dijital varlıklar, hızlı işlem süreleri ve düşük maliyetleri sayesinde finans sektöründe dönüştürücü bir güç olmayı sürdürüyor. Bu teknolojiler, sınır ötesi ödemeleri kolaylaştırıyor ve doğrudan kullanıcılar arasındaki işlemleri mümkün kılıyor.
GENIUS tasarısı, Senatör Bill Hagerty tarafından 4 Şubat tarihinde dijital ABD doları için kapsamlı bir düzenleme çerçevesi olarak Senato’ya sunulmuştu. Tasarının sunulmasından kısa süre sonra Federal Rezerv Bankası Başkanı Christopher Waller, banka dışı kuruluşların da stablecoin ihraç edebilmesi gerektiğini savundu. Waller, stablecoinlerin özellikle gelişmekte olan ülkelerde ödeme sistemlerini iyileştirebileceğini belirtti.
Bank of America’nın CEO’su Brian Moynihan, Washington DC Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada, bankanın stablecoin alanında faaliyet gösterebileceğini ve muhtemelen kendi dolara sabitlenmiş tokenini piyasaya sürebileceğini duyurdu.
Hazine Bakanı Scott Bessent ise 7 Mart’ta düzenlenen ilk Beyaz Saray Kripto Zirvesi’nde, ABD’nin dolar hakimiyetini genişletmek için stablecoinlerden yararlanacağını açıkladı.
Yüksek teminat oranı ile çalışan stablecoin ihraççıları, toplu olarak ABD devlet borcunun dünyadaki en büyük 18. alıcısı konumunda bulunuyor. Bu durum, söz konusu şirketleri Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerin önüne taşıyor.
ABD hükümeti, stablecoin dostu politikalar benimseyerek ve dünya çapında kullanımını teşvik ederek, bu araçları enflasyonu kontrol altına almak ve doların küresel rezerv para birimi statüsünü güçlendirmek için kullanabilir.
News
