Ankara’da “müstehcenlik” ve “evcil hayvanı kasten öldürme” suçlarından tutuklanan doktor Muhammet Mustafa D. hakim karşısına çıktı. Savunmasında telefonunda ele geçirilen videoların yanlış yorumlandığını ve evinde yaptığı şeylerin kimseyi ilgilendirmeyeceğini söyleyen sanık, “Benim zevk olarak evde yaptığım şeyler kimseyi ilgilendirmez” dedi.
Sahipsiz köpekleri sahiplenme bahanesiyle evine aldığı ve istismar edip parçalayarak öldürdüğü iddia edilen doktor Muhammet Mustafa D’nin, “müstehcenlik” ve “evcil hayvanı kasten öldürme” suçlarından yargılanmasına başlandı. Ankara Batı Adliyesi 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya taraf avukatları ve tutuklu sanık Muhammet Mustafa D. katıldı. Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık savunmasına geçildi.
Sanık D, köpeklerinin kaybolmasının en çok kendisini üzdüğünü, hakkındaki suçlamaların hiçbir somut delile dayanmadığını ve sözde hayvanseverler yüzünden özgürlüğünü kaybettiğini iddia etti. Evinin bahçesindeki kemiklerin büyükbaş hayvanlara ait olduğunu öne süren D, evinde peçetelere sarılı halde bulunan kıl yumaklarının da köpeklere ait olmadığını, kardeşlerinin ve kendisinin hatıra olarak saklanan ilk saçları olduğunu savundu.
“KÖPEKLER CAMDAN KAÇMIŞ”
Muhammet Mustafa D, nisan ayında 3 yavru köpek sahiplendiğini ve evinin zemin katında bulunan terasa köpekleri için yer yaptığını anlatarak, şöyle devam etti:
“Hava almaları için pencerede hafif bir boşluk bırakmıştım. Köpekler oradan kaçmış. Ben köpekleri dışarda aradım fakat bulamadım. Benim evimde kamera yoktur. Yan evden çekilen kamera görüntüleri sadece evin tek cephesini çekmektedir. Köpeklerin çıktığı teras evin diğer tarafındadır. Evin diğer tarafında garaj kapısı olduğundan köpekler buradan kaçmışlardır. Ertesi gün köpekleri sahiplendiren şahıslar geldiğinde onlara köpeklerin kaçtığını söyledim ancak buna rağmen eve girmek istediler, bu sebeple tartışma yaşandı.”
“EVDE YAPTIĞIM ŞEYLER KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ”
Muhammet Mustafa D, 30 Mart’ta sahiplendiği 5 yavru köpek için de Güdül’de çalıştığı halde sadece bu hayvanlara bakmanın sorumluluğuyla sık sık evine geldiğini, köpeklerle bazen ailesinin ilgilendiğini fakat evde namaz kılındığı için köpekleri terasa koyduğunu, her iki tarihte de köpekleri terasa koyduğunda cam aralığından kaçtıklarını iddia etti.
Telefonunda ele geçirilen videoların yanlış yorumlandığını ve evinde yaptığı şeylerin kimseyi ilgilendirmeyeceğini söyleyen D, “Onları videoya çektim. Görüntüde kan diye iddia edilen şeyler yavru köpekleri getirdiğimde poşetin üzerinde yaş köpek maması ile sütü karıştırarak verdiğimde oluşan görüntüdür. Telefonda ele geçen duvardaki kan lekeleri de benim hobi olarak yaptığım resimden kalan kırmızı yağlı boyadır. Benim zevk olarak evde yaptığım şeyler kimseyi ilgilendirmez.” diye konuştu.
TANIK: KÖPEKLERİ SORDUK BİZE SALDIRDI
Sanık beyanının ardından söz verilen tanık E.T, olaydan sonra durumdan haberi olduğunu, evinden sanığın evinin gözüktüğünü, dışarda hiç yavru köpek görmediğini söyledi.
Tanık olarak ifadesi alınan G.Ü, eşiyle birlikte Karşıyaka Mezarlığı’ndaki köpekleri beslediklerini, yavru köpeklerin sahiplendirilmesi için internetten ilan verdiklerini, ardından sanığın, eşini aradığını ve köpekler için geleceğini söylediğini anlattı.
Sanığın köpekleri almaya taksiyle geldiğini aktaran G.Ü, şu beyanda bulundu: “Sanık, geldiğinde villası olduğunu, mühendis olduğunu ve yeni evli olduğunu söyledi. Kutu ve bant getirdiğini görünce hava sıcak olduğundan yavru köpekleri kutuya koymamasını bizim arabamızla götürebileceğini söyledik. Kabul etmedi. ‘Kocaman bahçem var durumum çok iyi, eşimle birlikte bakacağız’ dedi. Ertesi gün meraklandık, eşim sanığı aradı ‘çocuklarımızın resmini atar mısınız merak ettik, görelim çocuklarımızı’ dedi. Eşime ‘hak var, hukuk var’ diyerek telefonu kapattı. Eşim üst üste iki kere daha aradı ve en sonunda şahıs bizi engelledi.”
Köpekleri sahiplendirirken çektikleri video kaydından şahsın geldiği taksiyi görüp durağa gittiklerini söyleyen G.Ü, taksicinin, sanığın yolda markete girdiğini muşamba ve temizlik malzemeleri aldığını fakat mamaya ilişkin hiçbir şey almadığını söylediğini, kendilerinin verdiği mamaları da takside bıraktığını aktardığını belirtti.
Taksicinin kendilerini evine götürdüğü sanığı adreste bulamayıp komşusunun kapısını çaldıklarını anlatan G.Ü, “Yan komşulardan birinin kapısını çaldık. Sanıkla küs olduklarını, hayvansever olmadığını söyledi. Ardından sanık marketten geldi, köpekleri sorduk göstermedi sonra bize saldırdı. Şikayetçiyim.” diye konuştu.
TANIKLARIN TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Tanık beyanlarının ardından davaya katılma talepleri reddedilen Ankara 1 ve 2 Nolu Baro ile çeşitli hayvansever derneklerinin avukatları hakime tepki gösterdi. Bunun üzerine hakim, duruşma düzeninin bozulduğu gerekçesiyle duruşmaya kısa bir ara verdi.
SAPIK BERAATİNİ İSTEDİ
Aranın ardından söz verilen sanık, aleyhe olan tanık beyanlarını kabul etmediğini söyleyerek beraatini talep etti.
Sanık avukatları da aleyhe olan beyanları kabul etmediklerini, dosyada başından beri algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, mahkemeden sanığın tahliyesini istedi.
DURUŞMA 9 EYLÜL’E ERTELENDİ
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı eksik hususların giderilmesini ve tutukluluk halinin devamını talep etti.
Müstehcenlik suçu bakımından dosyanın yeniden bilişim uzmanı 3 bilirkişiye gönderilip rapor hazırlanmasına karar veren mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına hükmetti. Duruşma, 9 Eylül’e ertelendi.
Kaynak: AA
News
